‘Gelir Adaletsizliği Raporu’ ZENGİNİN MALI-FAKİRİN ACZİ
Gelir adaletsizliği; kapitalizm. Kapitalizm, ekonomide oluşan ‘artı değer’i tamamıyla işverenin hakkı olarak görür ve ona göre çalışanlar/işçiler sadece belli ücret karşılığını almalıdırlar ve artı değer hakları mevcut değildir.
2017 yılında küresel servetin yüzde 82’si en zengin yüzde birlik kesimin cebine gidiyor denilmesi sadece bir tespit olup retorik değildir.
Daha çirkin bir tablo; dünya nüfusunun yarısından fazla olan 3,7 milyar insanın serveti sadece 8 kişinin elinde bulunuyor. Zaten bu 3,7 milyar insanın servetinde herhangi bir artış yok diyor Oxfam raporu. Bu sekiz kişinin kimler olduğuna baktığımızda, yarısının bilgisayar, yazılım ve internet alanından olduğunu görüyoruz.
Bu serveti nasıl mı elde ediyorlar?
-vergi kaçırma yoluyla,
-şirketlerin siyaset üzerinde artan etkileri ile,
-İşçi haklarının uğradığı erozyon sonucunda,
-kemer sıkma politikaları yoluyla.
“Tabloya neresinden bakarsanız bakın kabul edilemez bir durum.”
Ekonomik işleyişlerin gözden geçirilmesi ve şirketlerin karlarını yeniden gözden geçirmeleri gerekiyor.
Dünyada varlığı bir milyar dolardan fazla olan insanların sayısını 2.043 olarak açıklıyor Oxfam. Bunlarında her on milyarderinden biri bayan.
Rakamların daha çirkinleşmemesi için hükümetlerin daha gerçekçi tedbirler alması isteniyor.
Bir ülkede dolaylı vergilerin toplam vergi geliri içerisindeki payına bakacak olursak; 2006 yılında %59’larda olan oran 2017 için %67,1 olarak gerçekleşmiştir. Ücretlilerden kesilen gelir vergisi tevkifat tutarı 2017 yılında yaklaşık 67,1 milyar TL iken bu ücretlilerin yanlarında çalıştıkları patronların ödediği kurumlar vergisi tutarı 52,9 milyar lirada kalmıştır.
Tabi bu analizlere; “yoksul kesimlerin sorunlarına çözüm bulmaktansa zengin şahısları bir takıntı haline getirmemek gerekir” cümlesiyle karşı çıkanlar muhakeme gücü eksik insanlar da yok değil.
Hatta, “daha yüksek vergiler ve servetin yeniden dağıtımı fakir kesimler için bir fayda sağlamaz. Zengin şahıslar aynı zamanda en çok vergiyi ödeyen kişiler. Gelirlerinin azaltılması kimseye bir fayda sağlamaz” diyen gayet pratik cümleler kuranlar da var. Akıl yalan söyler ama vicdan yalan söylemez.
“Çalışmayı ödüllendir, zenginliği değil”
“Milyarder patlaması gelişen bir ekonominin işareti değil, başarısız olan ekonomik sistemin belirtisidir.” Kapitalizm böyle bir şey.
Rapora göre, dünyanın en büyük beş moda markasının genel müdürlerinin maaşlarının sadece dört günlük toplamının Bangladeş’teki tekstil işçilerinin bir hayat boyu kazandığından daha fazla olduğu açıklandı.
Artan eşitsizlikle mücadele için hükümetleri hissedar ve genel müdür seviyesindeki çalışanların gelirlerini sınırlamaya, eşit işe eşit ücret vermeye, vergi kaçıranlara darbe indirmeye ve sağlık ve eğitime daha fazla bütçe ayırmaya çağırdı.
Dünyada 2010 yılından bu yana milyarderlerin serveti sıradan çalışanlara göre altı kez daha hızlı büyürken Mart 2016 ile Mart 2017 arasında her iki günde bir yeni bir milyarder ortaya çıktı ve milyarderlerin sayısı rekor bir seviye olan 2043’e ulaştı.