“DEVLETTE KRİZ VAR” DEDİ
Tarih 16 Mayıs 2000. Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer, daha çok Bülent Ecevit’in girişimleri sonucunda Cumhurbaşkanı seçildi.
Bu tarihten onbeş ay önce de 15 Şubat 1999’da, PKK elebaşı Abdullah Öcalan Kenya’da yakalanıp, 16 Şubat 1999 günü Türkiye’ye teslim edilmişti.
Bu olay Ecevit’in ve partisi DSP’nin (Demokratik Sol Parti’nin), yapılacak seçimde başarı şansını artırmıştı. Nitekim 18 Nisan 1999 günü yapılan milletvekili genel seçimlerinde DSP oyların %21’ini alarak birinci parti olarak çıkmıştı.
Seçimlerin ardından da, oluşan siyasi tabloya göre B. Ecevit’in Başbakanlığında DSP+ANAP+MHP arasında üçlü bir koalisyon hükumeti kurulmuştu.
Bu koalisyonun iki temel hedefi vardı:
1-IMF ile anlaşarak mali düzenleme ve alt yapının düzenlemesi,
2-AB yolunda Batı’nın istediği siyasi ve ekonomik reformları yapmak.
Tabloya bakarak AB’ye çok yakınlaştığımızdan bahsetmek mümkündü. Daha o sıralarda Ecevit “Öcalan’ı niye teslim ettiklerini hala anlamış değilim” diyerek ironi yapsa da, MHP’nin imzalamasıyla Öcalan idam edilmemiş, buna karşılık olarak da PKK kendi kamplarına geri çekilmişti.
Meclis tatile girmeden hemen önce, Hüsamettin Özkan (DSP), Koray Aydın (MHP) ve Cumhur Ersümer (ANAP) tarafından tek madde olarak hazırlanan KHK çıkarma yetkisi alınacak kanunun içerisine milletvekili maaşlarına yapılacak zam da eklenince, TBMM’de kabul edilen kanun tasarısnı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer onaylamadı. Hâlbuki yapılacak birçok uygulama bu taslağa göre planlanmıştı.
Bunun üzerine birçok banka patır-kütür BDDK’nın denetimine devredildi, repo faizleri yüzde 700’ü buldu. Merkez Bankası’nın döviz kurlarıyla (özellikle dolar kuru) ile piyasa arasındaki kurlar arasındaki makas açılmaya hız verdi. Bütün dengeler alt-üst olmuştu. Ülkemizde son yüzyılın en büyük krizlerinden biri yaşanıyordu artık.
Ve… 19 Şubat 2001 günü Milli Güvenlik Kurulu toplandı. Toplantı başlayalı henüz 15 dakika olmuştu ki Başbakan Bülent Ecevit toplantıdan çıkarak “Devlet krizi var” açıklamasını yaptı.
Peki, neler olmuştu:
İçeride başbakan Ecevit Cumhurbaşkanı Sezer’e; “Yönetsel yetkilerime el koyuyorsunuz, BDDK’dan elinizi çekin” diyor. Sezer de Ecevit’e; “Milletvekillerini oy makinesine çeviriyorsunuz, Enerji Bakanlığı’ndaki yolsuzluğa soruşturma açan Talat Şalk’a soruşturma açarak yargıya gözdağı veriyorsunuz, DDK’nun çalışmasını engellemeye çalışıyorsunuz” diyerek tepki gösteriyor.
Tam burada Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan devreye girerek Cumhurbaşkanı’na; “Sizin yaptığınızın Anayasa’da yeri yok” deyince, Cumhurbaşkanı da Anayasa kitapçığını Özkan’a atarak; “Alın okuyun” diyor. İşte bunun üzerine Ecevit de toplantıyı terk ederek “Devlette kriz var” açıklamasını yapıyor.
Olaylar bu safhadan sonra farklılaştı. Kemal Derviş IMF’den getirtilerek ekonominin patronu yapıldı. Daha sonra da Ecevit’i saf dışı bırakmak için yeni parti kurma çalışmaları yapıldı, başarılamayınca da erken seçime gidildi.
3 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimde ismi geçen bu üç parti de (DSP, MHP, ANAP) meclis dışında kaldı ve AK Parti %34 oy alarak tek başına iktidar oldu. O seçimde meclise bir de CHP girebildi.