AKKUYU NÜKLEER SANTRALİ
-Mersin/Gülnar’da “Akkuyu Nükleer Enerji Santrali”nin temeli 1 Nisan 2018 günü, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in katıldığı bir törenle atıldı.
Santralin yapımında 10.000 kişi, yapımından sonra 3.500 kişi istihdam edilecek. Her iki safhada da çalışanların 5/4’ü Türk çalışan olacaktır.
Oldukça stratejik bir yatırım olan santral 4 reaktörden meydana gelecek ve bu reaktörlerden biri 2023 yılında devreye alınacaktır. Verimli enerji ile birlikte; sanayi, tarım, uydu ve haberleşme ile sağlığa kazandıracağı nükleer teknoloji ile Türkiye hakikaten “yeni” unvanını gururla taşıyacaktır. Tamamı bittiğinde ülke ihtiyacının onda bir enerjisini karşılayacak olan santralin maliyeti 20 milyar dolar olacaktır. En ileri teknoloji ile yapılacak tesisin giderlerinin tamamı Ruslar tarafından karşılanacaktır.
Nükleer santraller 1950 yılında kurulmaya başlanmış. Bugün dünyada 32 ülkede nükleer santral var. Bizimle bu sayı 33 olacak. En fazla nükleer santral ABD’de var; 99 nükleer reaktör ile dünyada en çok kurulu güce sahip. Dünyada kurulu nükleer reaktörlerin toplam gücü 391.116 megavat.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali 4 reaktörle 4.800 megavat elektrik üretecek. Böylece petrol, doğalgaz ve kömüre dayalı olan enerji sepeti de daha sağlıklı bir hale gelecektir. Tesis 60 yıl işletmede kalacaktır.
Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmenin yolu daha bir netleşti diyebiliriz. Daha da önemlisi ileri bir teknoloji ile de tanışıklığımız artacaktır.
Türkiye ile Rusya “Varlık fonları” aralarında bir milyar dolar hacminde ortak bir fona imza atıldı. Başka ülkelerle de benzer görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Hem Türkiye hem de Rusya’da yapılacak yatırımlar için iyi bir platform olacak. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali gibi. Kuruluş kanununda TVF’nun amaçları, “Sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek” şeklinde belirleniyor zaten.
“Değişir zemin-i mekan, gönül bi hoş olur,
Geldikçe serab-ı mazi dile, gönül sarhoş olur.” (Mehmet Zeren)