DEVLET DÜŞÜNCEYE PRİM VERMELİ
Üzerinde yaşadığımız bu ülkeyi daha iyi anlayarak, yaşadıklarımızın farkında olmak için yakın tarihi iyi bilmemiz gerekir. Gerçi gelecek tahmininde bulunmak, yakın tarihi bilmekten daha kolaydır ama yine de öğrenmemiz gerekir. Bundan dolayı da sağcısı, solcusu, İslamcısı, şucusu-bucusu demeden ne bulursak okumalıyız. Çünkü başka çaresi yok bu işin.
Ne kadar mesafe alınabilir bilemiyorum ama zaman zaman kaybolup görünse de tünelde hareketlenme başlamıştır. Alev Alatlı doğru söylüyor; “yıllarca sonra gelecek insanlar bizim için ammada çekmişler diyeceklerdir”.
Herhangi bir konuda adam düşüncesini söylüyorsa niye bunu ille de karalama veya ağır eleştiri olarak anlayalım ki!.. Yapılan şey aslında o konuda bir insanın farklı düşünmesidir. Farklı düşünmeye ve farklı düşünceye karşı saygılı olmaya çalışmalıyız. Fikri inkişafta bu şekilde oluşacaktır zaten.
Adam bir de hava basıyor; “okur kitlem”. Ne demek okur kitlem yani. Sen siyasetçi misin yoksa ideolog mu? Kendini de okuyucuyu da militan yerine koymanın ne alemi var Allah aşkına. Normal insan olmaktan niye bu kadar korkuyoruz ki?
Adam hala genç okuyucu diye insanları demografik bir tasnife tabi tutuyor. Yapmayın lütfen. Ülkenin ve toplumun meselelerine yabancı olmayan, dünya meselelerine ve dünya ötesine ait heyecanını kaybetmemiş her insan gençtir. Halil İnalcık 100 yaşında iken dev eserler yayınlamadı mı?
Bu ülkenin insanları da artık bireysel karakterlere veya münferit olaylara takılarak bütünü gözden kaçırma hastalığından ya da kendince “uyanık”lığından vazgeçmelidir. En son 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle konuşmaları hep birlikte dinledik. Eğer kapitalizmin sömürü çarkına kapılmamış olsaydık zannederim farklı şeyler konuşuyor olacaktık. Bu vahşi sistem olmasaydı “feminizm” de olmazdı diyor A. Hakan. Haklı değil mi?
Herhangi bir konuda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu zanneden ne kadar çok aymaz varmış. Gerçeklerle yüzleşmeyi reddeden korkakları mı desek, kendi çıkarının peşinde gerçeği tahrif eden hainler mi desek, hemen her konuda ..mış gibi yapan uyanıklar mı desek? Yoksa bu kadar saçmalığı göz göre göre sineye çekmeye mi yansak?
Hala Marks’ın kafasıyla, hala Smith’in kafasıyla, hala Efgani’nin kafasıyla, hala modernite militanı kafasıyla konuşup yazan insanların çok olduğu ortamlarda zannederim en iyi şey; evrensel kabuller üzerinden doğruluğuna inanılan şeyleri yazmak olmalı.
NEVZAT ÜLGER