TÜRKİYE ALTINLARINI KURTARDI
2008 dünya finansal krizinde bilhassa “Batı merkezli finans sitemi” çöktü. Eğer kurtarma paketleri devreye sokulmasaydı çok daha büyük finansal patlamalar olacaktı. Bu paketleri karşılamak için de dünya devletleri mevcut para miktarlarının birkaç misli kağıt para bastılar. Böylece kağıt paralar itibar kaybetti ve sağlam para olarak nitelenen altın ve gümüşe ilgi arttı. Şimdi cevabı aranan soru şu: “Dolar merkezli para sisteminin yerine nasıl bir “küresel para” uygulamaya konulacak?”
Tabi yeni bir para sistemine geçilmesi için iki seçenek var diyor işin uzmanları; “ya yeni bir finansal kriz ya da dünyayı etkileyecek büyüklükte bir askeri savaş” çıkarılacak.
Bu giriş cümlelerinden sonra olayın Türkiye ile olan münasebetine bakabiliriz. Bu konu ülkemizdeki üç olayla yakından ilgili diye düşünüyorum:
-17-25 Aralık olayları niçin yapıldı,
-Halk Bankası’nın başına gelenlerin nedeni,
-Dünya altın karşılığı yeni bir para sistemine geçerse ne olur?
Tarih 2012 Kasım ayı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Endonezya’ya yaptığı ziyaretinde bir konuşma yapıyor: “IMF dolar yerine neden altın kullanmıyor?” Soru çok net ve oldukça can alıcı bir merkeze dokunmuştu. Cümlenin açıklaması; yeni bir para düzenine geçerek, rezerv para olarak altın kullanılmalı diyor Erdoğan.
İşte bu tarihi takip eden günlerde, 17-25 Aralık 2012’de, Halk Bankası hedef seçilerek küresel çapta bir hareket başlatıldı. Neden Halk Bankası? Çünkü Türkiye İran ile ticaretini Halk Bankası üzerinden, doları paranteze alarak, altınla alışveriş yapıyordu. Bu arada 2008 dünya finansal krizinden sonra Türkiye altın rezervini de üç yılda altı kat artırarak 580 tona çıkarmıştı.
Nitekim R. Tayyip Erdoğan bu defa Cumhurbaşkanı sıfatıyla 16 Nisan 2018 tarihinde IMF’nin dolar değil, altın kullanması önerisini tekrarladı.
2017 itibariyle ABD’de tuttuğumuz 28 ton altın Londra ve İsviçre’ye gönderildi diyor resmi makamlar. Yine 2017 itibariyle BAE ve İsviçre’den merkez bankamıza 236 ton altın getirilmiş. Ayrıca körfez ülkelerinin altınlarını da sertifikalayarak Türkiye’de tutacağız. (Bakanın ifadesi)
Başlarken iki savaştan birinin yani; ya finans ya da askeri savaşın çıkarılacağını söylerken elbette ki dünyadaki gelişmelere dikkat etmek gerekiyor. Basılan paranın normalde ülkelerin GSMH’nın yüzde onunu aşmaması gerekirken yüzde yüzü aşan ülkeler var. Japonya ve İsviçre gibi. Ayrıca “Bitcoin” en fazla Japonya’da itibar görüyor. Düz mantıkla söylersek; Japonya ve bazı ülkeler yaklaşan küresel krize yapay paralarla hazırlanıyor. Venezuela’da Chavez’in başına neler neler gelmişti ama o da 160 ton altınını ABD’den geri almayı başarmıştı.
Yani Türkiye dünyayı “altın para”ya davet ettikten sonra, hem 12-25 Aralık olaylarıyla, hem de Halk Bankası’na yapılan operasyonlar üzerinden cezalandırılmaya çalışılıyor. Ancak kendi altınlarını kurtardığı gibi, dünyada bir uyanış hareketine de öncülük ettiği için tarihi öneme sahiptir.
Artık bizde de dünyada da “altın geri çağırma” hareketi hızla yayılıyor. Olan çeşitli oyunlarla ülkelerin altınlarını kendi kasalarında tutan öncelikle ABD ile İngiltere’ye olacaktır.
NEVZAT ÜLGER