“SÖZDEN İÇERİ” VE R. MİTHAT YILMAZ
Şiir bir arayıştır. Her şair kendi arzu ettiği şeyi arar. Belki de şair bulup bulamayacağını bilmeden ama bulamayacağını bilse de aramaya devam edendir. Şairler hikmet arayıcılarıdır.
Yukarıdaki cümleler şairimiz R. Mithat Yılmaz’ın 2018 yılında MANAS yayıncılık tarafından yayımlanan “SÖZDEN İÇERİ” isimli şiir kitabının arkasına yazılı bazı cümlelerin değişik ifadeleridir.
“Sözden İçeri” R. Mithat Yılmaz’ın üçüncü kitabı. Kitap 128 sayfa ve altı bölümden oluşuyor. Şair olmak biraz da aşkın olana talip olmaksa eğer R. Mithat Yılmaz bunu başarmış.
“Yalvarsam ne saadet gözyaşı ile Halik’e
Sıyrılıp masivadan varlar varı o ilke”
dizeleri ile başlayan kitabın;
“ Dilde ne çok harf varmış; a nene yetmez Mithat?
Diyelim tek harf kalsa, o nene yetmez Mithat?
Cem etsek bir elif’te hurufatın cümlesin
Kaldırsak lamı, cimi; hu nene yetmez Mithat…”
dizeleriyle bittiğini söylersem ne demek istediğimi daha iyi anlatmış olurum zannederim. Bir rubaiye ustaca sıkıştırılmış altı harf (a, o, elif, lam, cim ve hu) ile bir meram ancak bu kadar anlatılır. Zaten bir başka dörtlüğünde de “Bildiğini tam bil, sözü tamam söyle;/ Kekeleyip u-ka-la’da kalma Mithat” diyerek de “la”da kalmanın yetmeyeceğini anlatıyor. Ne kadar doğru; “neye düşman olduğunuzdan daha ziyade neye dost olduğunuz önemlidir” ilkesinin şairane söylenişi herhalde böyle olur.
“Sefa kimdir ben kim; bilmem neye derler
Muhitimdir cefa; bizim köye derler
Vefa dedikleri efsane-i anka;
Vefasızı dersen o medmaye derler”
dizeleriyle adeta “simurg”a yolculuğu anlatan bir “mantıku’t tayr” müeelifi ya da müfessiri. Zaten her müfessir de yeni bir müellif değil mi?
Bir sanatçının en güzel eseri daima “bundan sonraki” olmalıdır ilkesi elbette hem tevazuu hem de yeni yüksek hedefleri anlatmak için kullanılır. Kişisel kanaatimce R. Mirhat Yılmaz “Sözden İçeri” kitabının birçok yerinde “bundan sonraki” hedefini oldukça uzaklara ötelemiştir. Adeta agorada bir nadi.
“Aydınların gölge etmediğinden emin olan yok”, “kalabalıktan beslenir karanlık en çok”, “tutunacak dalı yok karanlığın”, “bir karanlık mağaradan geldik, bir karanlık kuyuya gidiyoruz”, “boşver Diyojen’i kalk mumunu söndür, ve otur karanlığa küfret, gübre gelir ona bu” ve benzeri aforizmaları şairimizin toplumsal yüzünü açığa çıkarırken, “Zülfün karanlığında bezme çerağ” olmaz olaydı Hayri” diyerek karanlıklardan uzaklaşmayı salık verir ama yaratanın “Karanlık çöktüğünde geceye yemin olsun” ki” ayetini de hatırlatır okuyucuya.
- Mithat Yılmaz okunması gereken bir şair, dinlenilmesi gereken bir hakikat aşığı ve bu şehre değer katan bir şahsiyettir.
- Mithat Yılmaz’ın “Elest bezminde söz verdik/ Beli yar/ Kayda geçti adımız ve andımız/ Kıssamız okunur hep nutfeden müntehaya/ Ve bilinir adresimiz” mısralarıyla hem genel anlamda insanı, hem de özel olarak kendini anlatır.
Ellerine ve yüreğine sağlık Mithat Bey.