PROF. DR. FUAT SEZGİN VEFAT ETTİ
27 Mayıs 1960 darbesi yapılınca, çoğunluğu Demokrat Parti ile direkt veya endirekt ilişiği olanlarla, bazı CHP’liler önemli zararlar gördü. İşinden atılanlar, vatandaşlıktan çıkarılanlar, işyerinde sıkıntı yaşayanlar vd oldu. Zaten darbe de böyle bir şey.
Darbenin hemen sonrasında, 28 Ekim 1960’da Milli Birlik Komitesi tarafından 115 sayılı “Üniversite Kanunu’nun bazı maddelerinde tadilat yapan kanun” yayımlandı. Kanun’un altında 147 kişilik bir de isim listesi vardı. 28 ordinaryüs profesör, 59 profesör, doçent ve asistandan oluşan 147 akademisyen bu kanunla üniversiteden atılmıştı. O 147 akademisyenin isim listesi gazetelerde yayınlanınca ortalık karıştı.
Kararı protesto için İstanbul Üniversitesi rektörü Sıddık Sami Onar ve İTÜ Rektörü Fikret Narter görevlerinden istifa ettiler. Ertesi gün onları Ankara Üniversitesi Rektörü S. Kemal Yetkin, Ege Üniversitesi Rektörü Mustafa Uluöz ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi Rektörü Turhan Feyizoğlu izledi.
Darbeci Yüzbaşı İrfan Solmazer ve Numan Esin ertesi gün aynı üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde 1’i Ordinaryüs, 3 Profesör, 11’i Doçent ve asistanlardan oluşan 23 hocayla bir araya geldi. Toplantıya katılan 23 ismin altına imza attığı “darbecileri destekleyen” bir bildiri yayımlandı. Bildirinin altında imzası olan profesör ve doçentler arasında Ali Nihat Tarlan, İbrahim Kafesoğlu, Cahit Tanyol, Semavi Eyice, Halit İnandık, Faruk K. Timurtaş gibi hocalar vardı.
Bir gün sonra Edebiyat Fakültesi’nin bu kez bu bildiriye karşı çıkan hocaları arkadaşlarının görevlerine iade edilmesini isteyen karşı bir bildiri yayınladılar. Bu bildiriyi de fakülte hocalarından Ahmet Hamdi Tanpınar, Tahsin Banguoğlu, Macit Gökberk, Mehmet Kaplan, Berna Moran, Salih Tuğ ve Mümtaz Turhan gibi isimler imzalamışlardı.
147’lere af ancak bir yıl sonra çıktı. Pek çoğu üniversitelerine geri döndüler. Ama bazıları artık daha fazla bu ülkede kalamayacaklarını düşünüp, yurt dışına gitti.
Yurtdışına giden ve bir daha dönmeyenlerden biri de 30 Haziran 2018 günü 94 yaşında vefat eden, İslam Bilim Tarihi uzmanı Doç. Dr. Fuad Sezgin’di. O yıllarda Prof. Dr. Zeki Velidi Togan ve Prof. Dr. Fuad Köprülü gibi isimlerle birlikte çalışıyordu ve bu olay üzerine yurtdışından teklifler alan bir doçentti. 147’likler listesine Demokrat Parti Çanakkale milletvekili olan ağabeyi Servet Sezgin yüzünden dahil edilmişti. Hemen ABD ve Almanya’dan gelen davetlerden Frankfurt’u tercih etti ve Almanya’ya gitti.
Türkiye’nin siyasi nedenlerle üniversiteden attığı genç bir doçent Almanya’da dünyanın en ünlü İslam bilim tarihi uzmanlarından biri oldu. Yaptığı çalışmalar Türkiye’de ancak son yıllarda keşfedildi. Hayatının son yıllarında bu geç kalmışlığı gidermek ve geriye kalıcı izler bırakmak için uğraştı.
Bu noktada en büyük desteği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi. Onun adına ve onun isteği üzerine Gülhane Parkı’nda bir bilim müzesi yapıldı. Kendisine ait 60.000 adet kitabın getirilmesi işlemi devam ediyor. Cumhurbaşkanı 2019 yılını “Fuat Sezgin yılı” ilan edeceklerini duyurdu. Önemli bir vefa örneğidir bu. Hem ilme hem ilim adamına saygı ifadesidir bu davranış.
Çok doğru, kalite pasaport istemez. Üçüncü bin yılla birlikte İslam Medeniyeti’nin tekrar gündeme gelmesinde Fuat Sezgin Hoca’nın büyük katkısı var. Allah rahmet etsin.
NEVZAT ÜLGER