ÜST AKLA KARŞI KONULABİLİR
Sermaye için asıl olan ekonomik özgürlük ve elbette daha fazla para temerküzü için çaktırmadan “merkantilizm”.
Gelişmiş denilen ülkeler için esas olan; sömürülecek ülkeyi hür gösterip her yönüyle “işgal” etmek. Bunu sağlayabilmek için de terör sarmalı meydana getirmek. DEAŞ, PYD, IŞİD hem bu amaç için kurdurulur, arada da biraz yemlenir.
Artık ülkelerin toprakları gelişmiş ülkeler tarafından kendi topraklarına katılmıyor. İşgal edilmiş ülkelerde yerli yasa bulunursa önemli bir olaydır. Bu işin adına da “Batılılaşma” deniyor.
İnsanlık tarım toplumuna geçince 1.0, buharlı makineyle 2.0, elektrikle 3.0 ve dijital teknoloji ile 4.0 teknolojisine geçti diyor erbabı.
Bediüzzaman da beşli bir tasnif yapıyor insanlık tarihi için:
1-“Vahşet ve bedeviyet devri”. Göçebe topluluklar.
2-“Memlukiyet devri”. Kabile devletleri. Kölelik. Güçlü olanların diğerlerini sömürdüğü sistem.
3-“Esirlik devri”. Bütün hakların güç sahiplerinin insafında olan sistem. Coğrafi keşifler ve sömürgecilik.
4-“Ecirlik devri”. Ölmeyecek kadar da olsa ücret kavramına geçilen sistem. Ülkeler özgür gibi görünmesine karşılık “egemenlerin” hâkimiyetinin olduğu sömürgecilik. Marks bu sistemi tenkit ederek uzun yıllar araştırmalara konu oldu.
5-“Malikiyet ve serbestlik devri”. İçinde yaşadığımız döneme özgü gelişmelerin sağlaması gerekiyor. Mülkiyet hakkı, girişimcilikte serbestlik, düşüncede özgürlük gibi.
Bazı insanların toplantılarına katılmayı bir ayrıcalık olarak gördüğü “DAVOS” toplantıları aslında dünyada yaşayan 3,6 milyar insanın servetine sahip olan sekiz kişinin toplantısıdır. Nitekim geçen yıl da dünyaya sözünü geçiren 62 kişinin toplantısı oldu. Ne devlet ve hükümet başkanları katılıyor bu toplantılara.
Çare mi?
-Yargının tam anlamı ile bağımsız olması, adalet esas olmalıdır,
-Eğitim, eleştirel olmalı, yüksek zekâlara şans tanımalıdır,
– Sağlık, sosyal devlet esaslarında işlemelidir,
-Denetim ve şeffaflık,
-Şahsiyetli dış politika,
-Yolsuzluk ve yoksullukla mücadele,
-Yerli teknoloji, imalat sanayi,
-Enerjide bağımsızlık, yenilenebilir enerji esas olmalıdır,
-Partiler adaylarını merkezden atamamalıdırlar,
-Artık meydan mitingleri terk edilmeli, her evde televizyon olduğu için partiler insanlara televizyonlardan seslenmelidirler. Cemil Meriç; “slogan, ilkellerin ideolojisidir” diyordu bundan 50 yıl önce. Ayrıca sosyal medya olarak internetin, facebook ve twitterin yayılma gücünün basılı yayınlardan fazla olduğu görülmelidir.
Osmanlı “tümden gelim metodu”nu bütçesine de uyguladığı için, harcamalarını gelirine göre ayarlıyordu. Gelir artırıcıcılık millete yük olurken, harcamaları kısmak belki piyasalara olumsuz yansır gibi görünse de bütçe açığından iyidir. Ekonomi insan içindir. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.
Toplumların seviyelerinin yükselmesinde esas sorumlu olanların bilenler ve yetkililer olduğu unutulmamalıdır.
NEVZAT ÜLGER