27 MAYIS İHTİLALİ VE SONRASI
1960 yılı denince 40 yaşın üstündekilerin aklına hemen “27 Mayıs Darbesi” gelir. Doğru ya da yanlış ama yine 27 Mayıs denilince bu nesil askerden ziyade CHP’yi anlar.
7 Nisan 1960’da Başbakan Menderes konuşur: “memleket bugün kabili idare olmaktan çıkmıştır. İşler çoktan laçka olmuştur. Adliye işlemez hale gelmiş, idare acze düşmüştür.”
3 Mayıs 1960’da “Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel” yazılı olarak hükümeti uyarmak istedi. Ancak mektup ihtilaldan sonra açıklandı.
Burada dikkat çeken husus bu ihtilalın başında “Genelkurmay Başkanı” değil de, “Kara Kuvvetleri Komutanı”nın olmasıdır.
5 Mayıs 1960’da Ankara’da Kızılay’da “555 K” diye adlandırılan” beşinci ayın beşinde saat beş de Kızılay’da” nümayişler yapılır.
Menderes bu gösterilere İzmir’de onbinlerce kişinin katıldığı “halk mitingleri” ile karşılık verir.
6 Mayıs 1960’da Kara Kuvvetler Komutanı Orgeneral Cemal Gürsel izne ayrılır ve en küçük birliklere kadar ulaştırılan bir telsiz mesajı yayınlar.
21 Mayıs 1960 günü “Harp Okulu Öğrencileri” iktidar partisi aleyhinde Ankara’da sessiz bir yürüyüş yaparlar.
25 Mayıs 1960’de TBMM XI. döneminin son birleşimini yapar ve meclisin 20 Haziran 1960 tarihine kadar tatil edilmesini kararlaştırır.
Başbakan Eskişehir’e gider. Ancak havaalanında bulunan havacı subaylar başbakana sırtlarını dönerler.
Şehirde başbakan halka hitap edecekken hoparlörlerin telleri kesildiği için konuşamaz.
27 Mayıs 1960 sabahı, devlet radyolarından, Milli Savunma Bakanlığı’nın “NATO Dairesi Başkanı” albay Alparslan Türkeş ihtilal Konseyinin bildirisini okuyordu:
-Türk Silahlı Kuvvetleri idareye el koymuştu. Türkiye NATO ‘ya, Cento’ya ve tüm uluslararası sözleşmelere bağlıydı.
Meclis feshedilir. Celal Bayar Cumhurbaşkanlığından istifa eder.
İstanbul Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Sıdık Sami Onar başkanlığında toplanan profesörler kurulu “27 Mayıs”ın meşru olduğu hakkında raporlar verir.
Anayasanın bazı maddeleri “Milli Birlik Komitesi”nce kaldırıldı. TBMM‘nin bütün hak ve yetkileri Milli Birlik Komitesine verildi.
Milli Birlik Komitesi’nce seçilen Salim Başol başkanlığındaki 31 kişilik “Yüksek Soruşturma Kurulu” kuruldu. 14 Ekim 1960 da çalışmalarına başladı. “Yassıada” yargılamaları başladı.
203 oturum yapıldı. 529 sanık dinlendi. 1063 tanık dinlendi. Sonuç: 15 idam 31 müebbet hapis, 418 çeşitli ağır ceza, 123 beraat.
İdamlardan 12’si müebbet hapse çevrildi. Üçü infaz edildi. Asılan bu üç insanın en belirgin ortak özellikleri üçünün de “mason” olmamalarıydı. Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Maliye Bakanı Hasan Polatkan.
16 Eylül 1961 günü Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan hakkında verilen ölüm cezaları “İmralı Adası”nda yerine getirildi. 17 Eylül 1961 günü de Adnan Menderes yine “İmralı Adası”nda asıldı. “Bu, maddesi tarihsel gelişme eşitsizlikleri altında kendisine ait özlemlerin karşılıklarını üretmeye yetmemiş bir toplumun dramıdır.”
İhtilal kendi içinde de anlaşmazlığa düşecek 2 Ağustos 1960 da 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununda bir değişikliğe giderek 235 general ve 5000 subay bir anda emekliliğe sevk edilecektir.
27 Ekim 1960’da üniversitelerde görevli öğretim üyelerinin bazılarının vazifelerinden çıkarılmalarına ve bazılarının diğer fakülte ve yüksek okullara nakline ilişkin 114 sayılı kanun kabul edilerek, 28 Ekim 1960 ‘da sonradan 147’ler adını alacak olan 28 ordinaryüs profesör, 57 profesör ve doçent ve asistanlar üniversiteden çıkarıldılar.
Ve 15 Ekim 1961’de genel seçimler yapıldı.
Hükümet kurma görevi CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’ye verildi. İnönü CHP-AP koalisyonunu kurdu.
NEVZAT ÜLGER