YENİ SEÇİM SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER
24 Haziran 2018 günü yapılacak seçimde temsil edilecek partiler/ daha net bir ifade ile ittifaklar netleşti. AK Parti ile MHP ve BBP’nin oluşturduğu “Cumhur İttifakı” ile CHP, Saadet Partisi, İYİ Parti ve DP’nin oluşturduğu “Millet İttifakı” yarışacaklar. Bu ittifaklara dahil edilmeyen HDP ise seçime yalnız girecek.
Temsilde adalet ilkesi anlamında çok olumlu bir sistem. Peki, bu sistemde milletvekilleri nasıl hesaplanacak diye çok soruya muhatap olunuyor.
2016 yılı 16 Nisan’ında yapılan Anayasa değişikliğiyle seçim sistemi açısından getirilen temel değişiklikler;
-seçilme yaşının 25’den 18’e düşürülmesi,
-milletvekili sayısının 550’den 600’e çıkarılması,
-halihazırda 4 yılda bir yapılmakta olan milletvekiliği genel seçimlerinin 5 yılda bir Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte yapılması,
-yasama ile yürütme erklerinin birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılması, yasama yetkisinin Türkiye Büyük Milet Meclisi (TBMM) tarafından, yürütme yetkisinin ise Cumhurbaşkanı tarafından kullanılması esasının getirilmesi,
-bakan olarak görevlendirilenlerin milletvekilliğinin sona ermesi,
-Cumhurbaşkanlığına siyasi parti grupları, en son yapılan genel seçimlerde tek başına veya birlikte en az yüzde 5 oranında oy almış olan siyasi partiler ile en az yüz bin seçmen tarafından aday gösterilebilmesi olarak sıralanabilir.
-Ayrıca yeni çıkarılan 7102 sayılı Kanunla siyasi partilerin seçimlere resmi olarak ittifak kurarak girebilmeleri imkanı getirilmiştir.
Buna göre milletvekili hesaplaması yapılırken ittifaklar tek bir parti gibi değerlendirilerek ittifaka katılan partilerin aldığı toplam oy adedi üzerinden öncelikle ittifaklar ve seçime tek başına giren partiler arasında D’Hondt sistemiyle milletvekili dağıtımı yapılacaktır. Sonra da ittifakların çıkarmaya hak kazandığı milletvekili sayısı ittifakta yer alan partiler arasında partilerin kendi aldıkları oy adedine göre yine D’Hondt sistemiyle dağıtılacaktır. Yani ittifaklar adeta bir seçim bölgesi gibi düşünülecektir. Ayrıca ittifakta yer alan partilerin her biri ittifakın toplam oy oranının yüzde 10’luk seçim barajını aşması durumunda, ittifak etmiş olan o gurubun bütün partileri seçim barajını aşmış kabul edilecektir. Temsilde yelpaze genişleyecektir.
İttifak sisteminde milletvekilli sayılarının tam olarak nasıl hesaplanacağına dair uygulamalı bir örnek;
CHP, SP, İYİ P, DP ittifakı seçime girdi ve oyların % 45’ini aldı diyelim. Peki milletvekilini nasıl çıkaracak bu partiler.
Bunlardan (örnek olsun diye) bir parti yüzde 10’dan daha az oy almış olsa da, ittifak barajı aştığından o parti de barajı aşmış kabul edilecektir. Partisi her ne kadar kendi oy oranıyla ülke barajını aşamamış olsa da kendi ittifakının toplam oy oranı yüzde on’dan fazla oy aldığı için o bölgede oyu yetiyorsa milletvekili çıkarmaya hak kazanacaktır. Diğer partiler zaten barajı aşmıştır. Dolayısıyla bütün partiler hesaba dahil edilecektir.
Yani önce ittifak tek bir partiymiş gibi kabul edilerek vekil hesabı yapılacaktır. İkinci adımda ittifakın çıkardığı milletvekillikleri partiler arasında dağıtılacaktır. Bu defa ittifak bir seçim bölgesi gibi düşünülecektir.
Şayet milletvekili hesabı eski sistemde yapıldığı gibi yapılmış olsaydı baraj altında kalan parti hiç vekil çıkaramayacaktı.
NEVZAT ÜLGER