KÜRESEL ISINMA VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Buzulların erimesi arttı diyor araştırmacılar.
Yağmur miktarındaki sağanak şeklinde yağışlarda artış hemen fark ediliyor.
Denizlerin su düzeyinde yükselme olduğunu bilim adamları açıklıyor.
Fırtına ve sel hasarlarının arttığını hepimiz rahatlıkla TV ekranlarından her gün izliyoruz.
Buharlaşma miktarında artışı hissedebiliyoruz.
Kuraklık ve çölleşme kavramlarını konuşmayan insan kalmadı.
Ülkemizin de içerisinde yer aldığı Akdeniz Havzası, küresel iklim değişikliğine karşı yerkürenin en hassas bölgelerinden birisidir. Akdeniz Havzası’nda gerçekleşecek 2 derecelik bir sıcaklık artışı, beklenmeyen hava olayları, sıcak hava dalgaları, kuraklık ve bunlar dolayısıyla biyolojik çeşitlilik kaybı, tarımsal verim kaybı ve en önemlisi kuraklık ve buna bağlı olarak verimsizlik etkilerini hissettirecektir.
“Türkiye’nin Yarınları Projesi Sonuç Raporu”na göre iklim değişikliğinin başlıca etkileri şöyle olacak deniliyor:
Sıcaklık artışı 2030’lu yılların sonuna kadar sınırlı kalacak, ancak bu dönemden sonra hızlı bir artış gözlenecek,
Mevsimsel ve bölgesel farklılıklar göstermekle beraber sıcaklık artışının eskiye oranla kış mevsiminde 4°C, yazın ise 6°C civarına ulaşması bekleniyor.
Kış yağışlarında Türkiye’nin genelinde azalma görülürken bir tek Kuzey Anadolu’nun doğu yarısında yağışlarda artış görülecek.
Rapor, Türkiye’nin yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağını ortaya koyuyor.
Genel anlamda küresel ısınmanın çoğunun insan faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarına atfedilebilmesi son derece düşündürücüdür.
Küresel iklim değişikliğinin temel nedenleri arasında; enerji tüketimi, toprak kullanımı biçimi ve sanayinin gelişmesi diye anılabilir.. İklim değişikliğinin asıl nedeni atmosferdeki “sera gazlarının” artmasıdır diyor uzmanlar. Sera gazı emisyonlarının insan faaliyetleri ile arttığı bilinmektedir. Karbondioksit (CO 2) en önemli sera gazı olup; araç egzozlarından, ısınma amaçlı yakılan yakıtlardan, fabrika bacalarından atmosfere bırakılmaktadır.
İklim değişikliği insan yaşamı için giderek artan bir tehdit haline gelmiştir. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak ortaya çıkan çok çeşitli sağlık sorunları ile gün geçtikçe daha sık karşılaşılmaya başlanmıştır.
Sıcakların artması polen mevsiminin uzamasına ve astım gibi allerjik hastalıkların artışına da neden olmaktadır diyor uzmanlar.
Dar anlamda TRB1 diye adlandırılan Elazığ-Malatya-Bingöl-Tunceli hinterlandında durum nedir ve neler yapılabilir sorusuna cevap arayalım şimdi.
NEVZAT ÜLGER