MAKYEVELİZM
“Hükümdar” Machiavelli’in siyaset bilimi üzerine yazdığı önemli eserinin adı. Kendisi 1496 yılında Floransa’da doğup, ileriki yıllarda çeşitli devlet kademelerinde görev yapmış, bu vesileyle de birçok devletin yönetimlerini incelemiş bir kuramcı. Tabi Osmanlı’yı da incelemiş ve dahası “Doğu” denilince o hep Osmanlı’yı anlamıştır. Aslında Osmanlı şemsiye bir ülke. Diğer birçok ülke onun kanatları arasında yaşıyor.
Machiavelli’nin kurduğu devlet sistemine onun adına izafeten “Makyavelizm” denir.
Makyavelizm için tek ilke; “Amaca giden her yol mübahtır” anlayışı. Zaten onun hedefi öteki dünyayı değil bu dünyayı kurtarmaktır. Teklif ettiği yönetim biçimi ise; “mutlak monarşi”dir. Mutlak monarşinin başında bulunan yönetici ise; “Hükümdar”dır.
Ona göre Hükümdar’ı; hiçbir kurum, hiçbir kişi, hiçbir kanun, kural ve ilke etkileyemez. Ancak bu yetmez; o dinin, ahlakın ve her türlü moral değerin etki alanının dışındadır. Hükümdar; insanları dize getirecek her türlü araca başvurabilir, yalan söylemesi gerekiyorsa yalan söyler, öldürmesi gerekiyorsa öldürür. Gerekiyorsa dine ve ahlaka aykırı davranmasında bir sakınca yoktur. Hükümdara (İtalya’da) yazdığı mektupta; “halkın tabiatını anlamak için hükümdar, hükümdarın tabiatını iyi anlamak için de halk olmak gereklidir” diyor.
Hükümdar kendisinden önceki yöneticilerin anılarını ve gerekçelerini siler; çünkü her yeni hükümdar bir sonraki için beklentiler doğurur.
Hükümdar olmakla, seni oraya taşıyan insanları, onların umdukları ölçüde memnun edemezsin diyor Machiavelli. Ne var ki beklentilerine kavuşamayanlar hükümdarın getirdiği sıkıntılara katlanmaktan da vazgeçerler genellikle.
Yeni hükümdar için iki şey çok elzemdir diyor Makyevelizm: Eski hükümdarın soyunu kurutmak ve eski yönetimin yasalarını değiştirmek. Elbette yeni fethedilen yerlerde o bölgenin insanları ya sevindirilmeli ya da ezilmelidir.
Hükümdar ülkeyi kendi taraftarı olan bakanlarla yönetirken en büyük otorite olduğu unutulmayacaktır. Yönetime taşıdıklarının hepsi onun emrindedirler. Bu şekilde devleti idare edenler geleceklerini hükümdara borçlu olduklarını bilir ve onu desteklemek için ellerinden geleni yaparlar. Bu yolda en iyi yöneticiler de, halkın çoğunluğunun düşüncelerine en yakın olan kimseler olacaktır.
Machiavelli’e göre; sıradan bir vatandaş iken hükümdar olmak önemli bir şanstır ama bu yeni pozisyon aynı zamanda erdemli olmayı gerektirir. İnsan şansa ne kadar az güvenirse, elindekini o kadar dikkatli muhafaza eder. Şansa tek borçlu oldukları şey fırsattır. Eğer bu fırsat doğmamış olsaydı erdemleri fazla işe yaramazdı. Elbette o da bu erdemini ülkenin saygınlığı, refah ve mutluluğu için kullanır. NEVZAT ÜLGER