“GOLAN KAPLICALARI” GEZİMİZ
Muammer Aksoy, Necati Erdem, Ahmet Eren, Lütfi Parlak ve bendeniz Nevzat Ülger’den oluşan gezi ekibimiz, 7 Eylül 2018 /Cuma günü, Karakoçan’a 18 km uzaklıkta, Peri Suyu’nun kenarında fevkalade bir güzellikte yaratılmış olan Golan Kaplıcalarını görmeye gittik. Muammer Aksoy ve Lütfi Parlak eğitimci, Necati Erdem Elazığ spor’un eski başkanlarındandır. Ahmet Eren Şehir Hastanemizin önemli doktorlarından olup dünya tatlısı bir insandır.
Sabah 08.00’de Muammer Aksoy bizleri tek tek evlerimizden alarak yola koyulduk. 35. km’de bulunan Nursan Tesislerinde kahvaltı yaptık. Yol boyunca Elazığ’a su isale hattının çekim çalışmaları nedeniyle, şehrin içme suyunun, barajdan Harput’a çift terfili sistemle basılıp, dinlendirilip, steril hale getirildikten sonra kendi cazibesiyle şehrin her tarafına ve hiçbir enerjiye ihtiyaç duyulmadan dağıtılması ve böylece 7/24 çalışan motopompların susturulması üzerine konuşarak yol almaya devam ediyoruz. Bu arada Kovancılar’ın sağlıklı şehirleşememesi ve benzer konular üzerine sohbetlerle Karakoçan’a geldik. Ancak gidişte de gelişte de Sayın Faik Güngör’ün ve Sayın Habip Yaşar’ın doğdukları köyleri de temaşa ettik. Bu sevgili Ahmet Sağlam’ı da andık.
Karakoçan’da kısa bir mola esnasında Karakoçan esnaflarından Ahmet Aksoy’un da söylediği nefis çaylarımızı içtik. Çokça Karakoçanlı insanımızla konuşma imkanımız oldu. Muammer Beyle Necati Beyin Karakoçan’ın belli ailelerinden olması da bizlere ilgiyi artırdı.
Hazırlanan program gereği olarak Cuma Namazı’nı Safkari Baba’nın medfun bulunduğu Demirdelen (Kafan) köyünde kılmak üzere hareket ettik. Köy meşelik bir alanın ortasında kurulmuş. İnsanlarının bir kısmıyla konuşma imkanımız oldu. Namazı kıldıktan sonra durak yapacağımız Üçbudak (Delikan)’a doğru hareket ettik. Bu köyün Soğuk Çeşme, Beyaz Çeşme, Altıntaş gibi isimleri de var.
Muammer Bey’in bir gün önceden yemek organizasyonu yaptığını köye varınca anlıyoruz. Ufak davar etinden çok nefis bir saç kavurması yedik. Bu arada köy sakinlerinden Cemal Dedeoğlu ile yemek boyunca bol sohbet imkanımız oldu. Köyde medfun bulunan Seyyit veya Pir Cemal Abdal esas olarak bir Türkmen. Pir Cemal’in babası Şah Delili Berkecan ise meşhur sufi ve şair Ebulvefa’nın öğrencisi. Kendisi Horasan erenlerindendir diyor Cemal Dedeoğlu. Önce Nevşehir’e, oradan Afyon’a, sonra Erzincan, bilahare Tunceli’ye ve nihayetinde de Üçbudak/Delikan köyüne gelmişler.
Bu nefis yemeğin ve sohbetin ardından Golan Kaplıcaları’na doğru hareket ettik. Nedenini bilemiyorum ama yollar oldukça kötü, Bu kadar güzel bir tabiatın kucağındaki Golan Kaplıcaları’na giden bu yol işin doğrusu buraya yakışmamış.
Golan Kaplıcaları hemen Peri Suyu ile birleşik. Allah bir tarafta buz gibi Peri Suyu’nu akıtırken hemen bitişiğinde de 80 derece sıcaklıktaki bir kaplıcayı kullarının istifadesine sunmuş. Peri Suyu’nun bir yakası Elazığ/Karakoçan toprakları, diğer yakası da Tunceli toprakları. Su üzerinde bir de “Asma Köprü” bulunuyor.
Golan Kaplıcaları üzerinde devlet güzel tesisler yapmış. Havuza dolu dolu akan iki koca oluk (6’lık boru) var. Gecelik kalınacak oteli de, müstakil kalınacak Bufalo Evleri de var. Mekan cıvıl cıvıl. Hem yerli hem de yabancı insanları görebiliyorsunuz. İşletmeciler de işlerine dikkat ediyor.
Tabiat bir harika. Meşeliklerle kaplı 2.000 m yükseklikteki dağların arasındaki bir vadide, etraf dağlardaki “Dağ Keçileri” ni seyretmeye dalmanız her zaman mümkün.
Dönüşte Karakoçan’da, Kalecik Barajı kenarında bir çay molası verdik. Kalecik Barajı 1969-1970 yılında yapılmış. İkindi sonrasında Kalecik Barajı’nın manzarasına doyum olmuyor. Karakoçan ilçemizle ilgili olarak şu tespiti yapmamı lutfen anlayışla karşılayın:
Karakoçan, Elazığ’ın ilçeleri içinde kentleşmeyi yakalamış bir ilçemiz. Kendinizi bir ilçede değil, bir şehir merkezinde hissediyorsunuz.
Bu güzel organizasyon ve cömertlik için de Muammer Aksoy’a ekip adına özellikle teşekkür ederim. Çok keyif aldığımız bir gezi oldu doğrusu. NEVZAT ÜLGER