ELAZIĞ BASIN TARİHİ VE “SADA” DERGİSİ
Elazığ’da basın tarihi anlamında gazeteyi esas alırsak ilk gazete 1883 yılında resmi olarak çıkarılmaya başlanan “Mamuratü’l Aziz” gazetesidir. Daha sonraları da üç ayrı gazete daha çıkartılarak kalem erbabının sayısı artırılacaktı.
Elazığ basın tarihi ile uğraşan kime sorsanız, ilimizdeki en eski dergi olarak da size “FIRAT” mecmuasını gösterir. Kaynak olarak da İshak Sunguroğlu’nun “Harput Yollarında” isimli eserini işaret eder. Bunun da nedeni, yeni neslin Osmanlıca okuyup yazma noktasında biraz yetersiz olmalarının yanında toplumda öne çıkmış insanlara fazla güvenmeleri gelmektedir. Bilgiler biraz da dedi-dedi şeklinde skolastik bir anlayışla tekrar ediliyor oluşuyla ilgilidir zannederim.
Kaynaklar matbaanın 1866 yılında Elazığ’a geldiğini söylüyor. 1883 yılından itibaren de “Mamuratü’l-aziz” gazetesi bir taşra şehri olan Harput’ta ilk gazete olarak kayda geçer. Daha sonra dört ayrı gazete daha (Şark gazetesi, Satvet-i Milliye gazetesi, Yeni Mefkure gazetesi ve Turan gazetesi) yayımlanır ama şimdiki nesil ancak o yıllarda yayımlanmaya başlayan ve 2016 yılına kadar yayınına devam eden “Turan” gazetesini bilir.
Elazığ’da yayımlanan “Fırat” mecmuası 1920 doğumludur. Ancak ömrü çok uzun olmamış. Dergi daha sonraları 1962 yılında “Yeni Fırat” olarak yayımlanacaktır. Hatta çıkış amaçlarının aynı olduğunu belirtmek için Yeni Fırat dergisinin ilk sayısında “Fırat” mecmuasının çıkış yazısı yer almıştır.
İnönü Üniversitesi öğretim üyesi Ahmet Faruk Güler, Elazığ basın tarihinde yayımlanan ilk mecmuanın Fırat değil “SADA” mecmuası olduğunu tespit ediyor. (Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Basın Tarihi III. cilt) Sada mecmuası miladi 22 Kasım 1909 tarihinde Elazığ’da yayın hayatına başlıyor ve ancak iki sayı çıkıyor. Hem yayın tarihi hem mecmuanın sahibi ve müdürü olarak Abdullah Cevdet kaydından anlıyoruz ki mecmua II.Meşrutiyetin ilanıyla yakından ilgilidir. Abdullah Cevdet aynı zamanda İttihat-Terakki Cemiyeti üyesi ve kurucularından olup, 1920 sonrasında yapılacak olan değişimlerde de önemli bir etkinliğe sahiptir. Meşrutiyet’in önemli bir hareket olduğu, hatta rejim değişikliğine kapı aralayan gecikmiş bir hareket olduğu aşikardır. Malum olduğu üzere Abdullah Cevdet Harput/Arapkir nüfusuna kayıtlı ve dönemin önde gelen pozitivistlerindendir. O dönemde üniversite tahsilinin ne kadar önemli olduğu ve Abdullah Cevdet’in de doktor olduğu kayda değer doğrusu. Zaten mecmuanın çıkış yazısında da yayımlanan dergilerde insanların düşünce dünyaları için, II. Meşrutiyet ile edebi ve ilmi boyutlarda yazılara yer verileceğine vurgu vardır.
Dergi ikinci sayısını miladi 6 Aralık 1909 tarihinde çıkarır. Bu sayıda daha ziyade Almanya’nın güçlenmesinden bahseder. Birinci Dünya Savaşı öncesi İttihatçılar için Almanya yakınlaşması ana konudur. İttihatçıların Almanya tutkuları meşhurdur.
Milli Kütüphane’de süreli yayınlar bölümünde bulunan derginin içeriğinden elbette ayrıca bahsedebiliriz. Fakat öne çıkarmak istediğimiz konu Elazığ’da ilk dergi yayıncılığının 1920 olmayıp 1909 olduğunu vurgulamaktır. Bu yayın bize Harput’un o dönemde önemli bir kültür merkezi olduğunu göstermektedir.
19. yüzyılın başlarından itibaren başlayan Batılılaşma akımında daha sonraları gazete ve dergilerin önemi açıktır. Çünkü bu yayınlar aynı zamanda önemli birer kültür taşıyıcısı olarak insanlara doğrudan erişimi sağlayan araçlardır.
NEVZAT ÜLGER