ASGARİ ÜCRET NE OLMALIDIR ?
Mutlak yoksulluk sınırı az gelişmiş ülkeler için kişi başına günde 1$ kabul edilirken, Latin Amerika ve Karayipler için bu sınır 2$, Türkiye’nin dâhil olduğu ve Doğu Avrupa ülkelerinin de içinde bulunduğu grup için 4$, gelişmiş sanayi ülkeleri için 14.40$ olarak belirlenmiştir.
Yoksulluk, küresel bir sorun olarak, gelişmiş-az gelişmiş ayırımını gözetmeksizin evrensel boyutlara ulaşmıştır. Yoksulluk sadece dünyanın azgelişmiş bölgelerinin yaşadığı bir sorun olmaktan çıkmış, gelişmekte olan ülkelerin ve hatta gelişmiş ülkelerin önemli bir sorunu haline gelmiştir. Günümüzde dünya nüfusunun % 10’u toplam dünya gelirinin yüzde yetmişten fazlasını elde etmektedir. Yaklaşık yedi milyarlık dünya nüfusunun 3 milyarı- yaklaşık yarısı günlük 2 $ yoksulluk sınırının, 1 milyarı –yaklaşık yedide biri günde 1 $ yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Yoksullukla birlikte ülkeler ve bölgeler arasındaki eşitsizliğin boyutları da giderek artmaktadır. Ortalama olarak yoksul ülkeler zengin ülkelerden daha yavaş büyüme oranına sahip olduğu için ülkeler arasındaki gelir uçurumu giderek genişlemektedir. 1960 yılında en zengin 20 ülkesinin geliri, en fakir 20 ülkenin gelirinden 18 kat fazla iken, 1995’te bu oran 37 kat ile ikiye katlanırken şimdi bu oranlar oldukça yüksektir. İnsanlığın dörtte birini oluşturan sanayileşmiş kesim, dünya zenginliğinin % 85’ini elinde tutmaktadır.
Türkiye için mutlak yoksulluk sınırına ait gelir olarak fert başına günlük 4 doları baz alarak bir hesap yaparsak bulacağımız rakam ne olur?
Fert başına günlük gelir 4 dolar.
Dört kişilik bir aile için 4*4=16 dolar.
Bir aylık gelir 16*30=480 dolar
Doları beş lira olarak alırsak 480*5=2400 TL.
Yani bu gün evrensel diyebileceğimiz bir kabul üzerinden yürüdüğümüz zaman, asgari ücretin bu günkü rakamdan (kur farkı bir tarafa) yüzde elli değil ama hiç değilse enflasyon oranında artırılarak 2.000 liranın üzerine çıkarılması gerekir.
Özel sektörün büyük yük altına gireceği düşüncesi ağır basıyorsa;
1-Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi işverenler daha az kazanmaya, daha makul gelirlere alışmalıdırlar.
2-Devlet asgari ücretten vergi almadığı zaman hazinenin karşılaşacağı gelir azalmasını başka kalemlerden telafi ederek işverenin üzerindeki yükü alarak hem işvereni hem de 28 milyon insanı rahatlatabilir.
Türkiye’de her üç işçiden biri asgari ücretle çalışıyor. İşgücünün GSMH’den aldığı pay %26.
Yönetmeliğe göre asgari ücret, “işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” olarak tanımlanmıştır.
Asgari ücret, bir sosyal politika aracıdır. Asgari ücret, çalışanların toplumda oluşturulan zenginlikten daha adil bir pay almalarına yardımcı olur. Refahın ülke genelinde yaygınlaşmasında ve gelir dağılımı üzerinde düzenleyici bir etki yapar.
Bir zamanlar siyasi baskıların işlemediği, aksine siyasetin yönlendirilmesinde önemli bir fonksiyon icra eden DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) uygulaması tekrar ihya edilmelidir diye düşünüyorum.
NEVZAT ÜLGER