ELAZIĞ LİSESİ
Elazığ lisesinin nasıl kurulduğunu bilmek, biraz da hem yakın tarihten bir kesiti hem de Elazığ özelini bilmek gibi bir avantaj sağlıyor. Eski yerleşim yeri isimleri, yaşlı insanlarımız, merkezi hükümetlerin ilimize bakışı gibi birçok güzelliği fark etmek mümkün. Elazığ Lisesi hangi aşamalardan geçti, bu günlere geldi?
Konu Osmanlı döneminden başlıyor. Aslında bu ülkenin eğitim alanında yaptığı atılımların başlangıcıdır bu dönem aynı zamanda. Ülke genelinde tıp ve mühendislik okulları, Hamidiye okulları ve İstanbul Üniversitesi hep bu dönemin ürünleri. Hatta şu notu düşmekte fayda var; bu dönemde okullaşma adına her alana yatırım yapılmış ama iki alana hiç girilmemiş: Hukuk ve felsefe. Konu ülkenin bekası meselesi değil, iktidarın bekası meselesi. Her neyse okullaşma alanındaki eksiklik görülmüş ama biraz geç olmuş.
Elazığ Lisesi de bu anlayışın bir devamı olarak o günkü “Elaziz” şehrinde açılmış. Bir notta buraya düşelim izninizle: “Elaziz” ismi 1871 yılından 1937 yılına kadar Elazığ’ın kullanılan ismidir. Gerçi 1915-1940 yılları arasında zorunlu şartlardan dolayı ilimizdeki lise kapanmış ama sonradan açılmış. Bir hakkı teslim etmek adına; yakın geçmişe kadar Elazığ Lisesi mezunlarının üniversiteye giriş sayısı oldukça yüksekti notunu da düşelim.
Elazığ Lisesi…
1890 yılında Abdulhamit devrinde Elazığ’da Aslan Pınarı Mevkiinde (bu günkü asker toplama merkezinin karşısında) “Mamura-tül Aziz İdadiye-i Hamidiye Mülkiye-i Şahane” adıyla bu günkü ortaokul+liseye denk gelen bir okul kurulmuştur.
Yedi sınıflı olarak açılan bu okulun 1905 yılında sınıf sayısı altıya indirilmiş ve adı da “Sultanî” olmuş. 1914´e kadar eğitime devam eden okul, bu tarihte savaş nedeniyle binanın askeri hizmetlerde kullanılmaya başlanması üzerine eğitime merkezde bir evde devam etmiştir.
Birinci Dünya Savaşının ve özellikle teğmenler savaşı da denilen Çanakkale Savaşı’nın etkisi ile 1915 yılında öğretmensizlikten dolayı okulun lise kısmı kapatılmış ve faaliyetine Ortaokul olarak devam etmiştir.
Bu ortaokul bu günkü Verem Savaş Dispanserinin bulunduğu yerde Almanlar tarafından yaptırılmış olan binaya taşınmış. Bu bina da eğitim ve öğretime yeterli olmayınca 1932 – 1933 yılında yine Almanlardan kalma sonradan “yanan mektep” olarak anılan okulun bulunduğu yere taşınmış.
Elazığ’da lise olmayınca, daha sonraki yıllarda liseye gitmek isteyen öğrenciler de Malatya Lisesi’ne gitmişler. 1940’lı yıllarda Mustafa Temizer, Abdullah Barım, Ömer Koç ve Bahattin Ögel ve daha birçokları liseyi Malatya’da okuyanlardandır.
1940 – 1941 yılından itibaren Elazığ’da ortaokulun lise kısmı yeniden açılır, eğitimine Cumhuriyet ilkokulu binasında Elazığ Lisesi olarak devam eder. Bu durum 1947 – 1948 öğretim yılı başına kadar sürer. Bu tarihte istasyon yakınında yeni yapılan Atatürk Ortaokulu binasında ortaokulla birlikte Elazığ Lisesi de aynı binayı kullanır. Yani aynı binada hem ortaokul hem de lise eğitime devam eder.
Elazığ Lisesi, 1964 yılında yapılan bu günkü lise binasına kavuşur. Halen aynı binada Elazığ Lisesi olarak eğitim faaliyetlerine devam etmektedir.
Böylece ayrı ayrı yerlerdeki bilgileri bir araya getirmiş olduk.
NEVZAT ÜLGER