CUMHURİYETİ YAŞATMAK GÖREVİMİZDİR
Cumhuriyetimiz 95 yaşında. Cumhur önemli bir gerçektir. Kazanılanlardan geriye gitmek mümkün değildir. Cumhuriyetimiz meşrutiyete dayanmaktadır. Türkiye üçüncü binyıla doğru bir giriş yapmıştır. Üçüncü milenyumun en önde giden ülkelerinden biridir. Türkiye etkili devletler arasında yer almıştır. Maarif okulları dünyada yaygınlaşmıştır. Elbette organizasyon eksiklikleri de giderilmelidir.
Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı. Biz İmparatorluğun mirasçısı olduk. Bin yılın parasını, bayrağını, yasalarını, yönetimini devam ettiriyoruz. Saltanatı kaldırdık. Hilafeti Meclis’e devrettik. Türkiye Cumhuriyeti ilanihaye devam edecektir.
Lozan’da İmparatorluğun devamı olarak masaya oturduk. İmparatorluğun borçlarını ödemeyi taahhüt ettik ve en son olarak 1954 yılında tüm borçları ödedik.
Şimdi Türkiye’nin, çözmesi gereken sorunları var.
Dış borçlar,
Yap-işlet-devret modeli,
Faiz enflasyonu
Dış borçların çözümü bellidir, dış borcu iç borca çevirmek. Yap-işlet-devret modeli ıslah edilmelidir. Yabancı ortaklı şirketlerin devlet garantisi verilmeden gelmeleri yoluna gidilmelidir. Bugün Dolar’la savaşıyoruz. Bir gün gelecek, dolar artık Türkiye’de dış mübadele aracı olmayacaktır. Türkiye dolarsız bir Türkiye olacaktır. Sınırlı da olsa bu yol açılmıştır. Açık bütçeli kalkınma, 2003 yılından beri tercih edilerek uygulanmaktadır.
Türkiye terör sorununu çok büyük oranda çözmüştür. Gelişmemizi istemeyenler elbette engeller çıkaracaktır. Belli bir metot içinde gelişmeye devam edilmelidir.
Çok partili denemeler yaptık ve sonunda başardık. Çok partili uygulamayı başardık. Sonra da Çok partili anayasayı yaptık.
Cumhuriyeti kutlarken aslında İstiklal Savaşı’nı kutluyoruz. Halk demokrasiyi benimsemiştir. Seçime katılma oranı çok yüksektir. Yüzde seksenleri aşmaktadır. Batı’da bu oran yüzde 25-49 aralığındadır. Tüm barajlara rağmen Meclis’te grup kuran beş parti var. Dört defa sonuçlanmış, bir o kadar da sonuçlanmamış askeri müdahaleler olmuş ama Meclis ortadan kaldırılmamıştır. Şimdi meclisteki milletvekili sayısı üçyüze düşürülerek meclisin iradesi güçlendirilmelidir.
“İslam aleminden kopma” politikasını, Erbakan ile oluşan zihniyet doğrultusunda Evren ile terk ederek tekrar eski dost ülkelerle barıştık. Bu aynı zamanda Türkiye’ye güç katan bir gelişmedir. Müslüman ülkelerin insanları en büyük dikkatlerini Türkiye üzerine toplamıştır. İslam dünyasının geleceği, Türkiye’nin dünyadaki ve kalkınma skalasındaki yeri ile çok yakın ilgilidir. Balkanlar, Kafkaslar, Türki Cumhuriyetler, Afrika, Ortadoğu hep Anadolu topraklarına umutla bakıyor.
Gelecek daha güzel olacaktır inşallah.
NEVZAT ÜLGER