“DİN KÜLTÜRÜ” DİN DEĞİLDİR
Geçen hafta yazdığım “İslam ve Kültür” konusuna biraz daha devam etmemi isteyen telefonlar aldım. Konuyu biraz daha kristalize etmem gerektiğinden bazı şeyler daha söylemeliyim.
İslam’ın sahibi; Müslümanlar değil, Allah’tır. Müslümanlar İslam’ın sahibi değil, talibidir. Eğer bir dinin sahibi o dinin inananları olursa, o din kültür dini olur, insan yapısı bir din olur. Hrıstiyanlık ve Yahudilik böyle saptırılmıştır. Yahudiliği Yahudiler, Hristiyanlığı Hristiyanlar inşa etmiştir. Fakat İslam’ı Müslümanlar değil, Allah inşa etmiştir.
Müslümanların inşa ettiği şeye; “İslam Kültürü” denir.
Allah “Size dininizi eksiksiz tamamladım” diyor. Tamamlanmış olan şey ilave kabul etmez. Onun için bu Allah’ın dinidir. Bu dinin kaynağı vahiydir. Bu dinin müntesiplerinin ürettiği kültür ‘din’ değil, din kültürüdür.
Din kültürü beşeridir. Din kültürü ile din arasındaki fark; Allah ile kul arasındaki fark kadardır. Müslüman’ım diyenler, dincilik yapmayı bırakıp, samimi olarak ‘İslam nedir’ diye okumaya, araştırmaya başladıkları zaman, hayat çok farklı hale gelecek.
Toplumda kendine “dini gurup” diyen oluşumlar genellikle sekülerleşti. Sekülerleşme; ‘dünyevileşme’dir. Dinî gurupların dünyevileştiğini görmek için fazla zeki olmaya gerek yok, dinde samimi olmak yeter. Dinî gurup denilen oluşumların çoğu bir çıkar gurubuna dönüştü. Bunlara dinî gurup demek zorlaştı doğrusu.
Din, güç elde etme manivelası ve aracı olmamalı. Din dindir, kul da kuldur. Dine yaslanıp güç elde eden, dini kullanıyor demektir. Dinin amacı bu değildir. Dinin amacı insana yardımcı olmak, vahyin amacı akla yardımcı olmak, ibadetlerin amacı ahlaka yardımcı olmaktır.
İnsanlık giderek bilgide ilerliyor. Yani insanlık artık rüşt çağına erdi. Onun için son nebi, ikindi vakti, son çeyrekte geldi. Bu, insanlığın rüşt çağına erdiğinin göstergesidir. Son Nebi’ye kadar rehberlik insandaydı. Son Nebi’den sonra rehberlik artık insanda değil ilkelerdedir. Artık peygamber gelmeyecektir. Hz. Peygamberin irtihalinden sonra rehber artık ilkelerdir. Peygamber Efendimiz, yerine belli bir isim değil, ilkeleri uygulayabilecek biri gelsin istedi. Öyle de oldu. Allah resulünün halifesi ilkeleri askıya almak isteyenlerle savaştı. Çünkü ilkelerin yaşaması hayatiydi.
Günümüzde bilgiye ulaşmak artık çok kolaylaştı. Artık üç kuruşluk bilgiyi kendi tekeline alıp da onu satarak kendine statü elde etme dönemi bitti. Skolastik anlayış dönemi kapandı. Yani, fikir üretmeyip, yalnız nakledenler artık allâme sayılmayacak. Kaldı ki; bilgi taşıma eğer yalnız başına bir kerametse, bugünün allamesi google olduğundan saygı için google’ın önünde ihtiramla durmak gerekmez mi?
İtirazı ve itirafı olmayan kafalarla toplum ileri gidemez. İyi düşünemeyenlere medeni ölü diyenler var. Ömrünü hamaset yaparak geçirenler ve onunla geçinenler acaba rasyonel düşünemiyor mu? Sürekli geçmişi yaşadığı için önünü göremez hale gelen şişkin egolardan kendimizi kurtarmalıyız. Tabi, hamaset yapmak belki bir şeydir ama çok şey değildir.
Müzakere kültürümüz pek yok. Neden müzakere kültürü yok? Çünkü müzakere ciddi çalışmayı, bir masada oturmayı, karşılıklı bir araya gelmeyi gerektirir. Sonunda da ‘söz’ vermek gerekir. Maalesef bu coğrafya disiplinli çalışmaya ve söz vermeye henüz gelemedi. Oysa yeni nesil sorguluyor. Niçin diye soruyor. Niçin diye sorulan bir yerde umut olur. Yeni nesil yalan söylemeyi de pek bilmiyor, pat diye inandığını söylüyor. Yeni nesil daha dürüst, buna karşılık sorumluluk alma konusunda yeterince istekli değiller, ama düzelir. Ne de olsa içinde bulunduğumuz devir refah ve konfor çağı.
Kur’an esasen herhangi bir devlet yönetim biçimiyle ilgilenmez. Kur’an’ın kutsal bir devlet yönetim biçimi önerisi yoktur. Kur’an, devlet yönetmenin ilkeleri ile ilgilenir ve bu ilkeleri koyar: Hakikat-adalet- merhamet-liyakat ve ehliyet- meşveret.
İnsanın fıtratı, huzura ve iyiliğe yatkındır. Allah insanı ihtiyaçsız yarattı. Eğer öyle olmasaydı zenginler hep sağlıklı ve mutlu, fakirler de hasta ve mutsuz olurlardı. Halbuki böyle bir durum yok. Din de Allah’ın, kul da Allah’ın. Yaratılan her şeyin sahibi Allah’tır. Allah’a teslim ol ve rahat et.
NEVZAT ÜLGER