EĞİTİM SİSTEMİMİZ VE ÖĞRETMEN
Eğitim sistemi ile sorunu olmayan ülke yok gibi. Ama aksaklıkları az olan ülkeler ve çok olan ülkeler var. Her bilim dalında olduğu gibi eğitimde de dünyada ses getiren buluş, yenilik ve uluslararası değerlendirme sonuçlarına bakarak o ülkenin başarısı hakkında fikir yürütülebiliniyor.
Eğitimdeki sorunları şöyle sıralamaya tabi tutuyor yetkililer:
-Sistem sorunu
-Liyakat sorunu
-Öğretmen sorunu
– Öğrenci disiplinsizliği sorunu
-Sınav sistemi sorunu
-Yabancı dil sorunu
-Finansman ya da fiziki sorunlar
Sistem adeta yaz-boz tahtasına döndü. Artık hükümet değişikliklerinde değil, bakan değişikliklerinde dahi sistem değiştiriliyor.
Her makam ve her kademede liyakat sorunu tartışılıyor.
Eğitimin temel taşı olan öğretmenlerin yeterlilikleri tartışma konusu. Üniversitelerin eğitim fakültelerinde öğretmen yetiştirilmesinin yeterliliğinden ve görev yapan her kademedeki öğretmenlerin yeterlilikleri çok konuşulan sorunların başında geliyor. Öğretmen yetiştiren fakültelere öğrenci alımlarında, yüksek puan şartının yanında; yetenek, zeka durumu, arzulu olma durumları dikkate alınıyor mu? Mezun olanların başarı durumlarının tespitine ilişkin ciddi ölçüler var mı?
Zülkarneyn bir sözünde; “Babam benim yukarıdan aşağı inmeme sebep oldu, hocam ise aşağıdan yukarıya çıkmama çalışıyor” diyor.
Öğretmenlerin, öğrencilerin ülkenin geleceğine etki edeceğine olan inancı yüksek mi? Öğrencinin dikkatli, yalan söylemeyen, yalnız öğretmene değil, arkadaşlarına da saygılı olup-olmadıklarına dikkat ediyor mu? Saygıyı hak etmek için öğretmenin kendi alanında önemli bir bilgi birikimine sahip olmasının gerektiğini her eğitimci kabul ediyor mu?
Not ve değerlendirme yapmak elbette önemlidir ama üniversiteye hazırlık kursları gibi, öğretmen yalnız not vermek için ders yapmamalıdır. Çünkü böyle bir durumda not eğitimin önüne geçmekte, hem öğretmen hem de öğrenci strese girdiğinden ortadaki saygı da kaybolmaktadır.
Eğitimin finansmanı önemli bir mesele. Finansman sorununu çözmenin elbette çeşitli yolları vardır. Ciddi bir kontrola tabi tutulan özel okullar çözümün önemli bir parçasıdır. Osmanlı’daki okullar hep vakıf okuluydu ve devlet eğitimi finanse etmiyordu. Dar gelirliler için istisnalar ayrıdır.
Bu konuya ilişkin olarak, TOBB’un MEB ile yaptığı prokol uyarınca, Elazığ TSO tarafından Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk’a milli eğitimle ilgili olarak yedi başlıkta çözüm önerisini sunuldu. Önerilerin detayları ise şu şekilde;
- Eğitimde hedeflenen gençlik nasıl eğitilmeli?
- Alan seçimi nasıl yapılmalı?
- Meslek liseleri nasıl cazip hale getirilebilir?
- Tüm öğrencilere eşit eğitim nasıl verilmeli?
- Eğitimde kalite nasıl arttırılabilir?
- Liselere ve üniversitelere yerleştirme nasıl olmalı?
- Yeni uygulanmaya çalışılan üniversite sınav sistemindeki büyük yanlışlıklar ve sorunlar.
Aslında bu konuda düşünen insanların hepsinin de maksatları; yerli bir bakış açısıyla, dünya örneklerini de paranteze almadan çözümler üretmektir. Metotlarının farklı olması hedeflerinin farklı olduğu anlamına gelmez.
NEVZAT ÜLGER