YEREL SEÇİMLERİN ARDINDAN
2018 yılının son günü itibariyle nüfusumuz 82 milyon.
30’u büyükşehir olmak üzere 81 ilimiz, 519’u büyük şehirlerde, 402’si diğer şehirlerin ilçeleri olmak üzere 921 ilçe belediyemiz ve 397 de belde belediyemiz olmak üzere toplam 1398 belediyemiz var. Bu arada ilgilisi için, Türkiye’de toplam 50.229 muhtarımız var. Aslında belediye teşkilatı bulunan yerlerde muhtarların fonksiyonları tartışma konusudur.
Nüfusumuzun 60 milyonu 30 büyük şehirde yaşıyor. Büyük şehirlerin dışında kalan şehirlere neden az hizmet gittiğini biraz da bu pencereden değerlendirmek gerekebilir.
Nüfusumuzun 19 milyonu 0-14 yaş arasında. 55,5 milyonu 15-64 yaş arasında ve 7 milyonu da 65 ve daha yukarı yaş aralığında. Yani toplamda 26 milyon insanın büyük bir bölümü tüketici. Tabi bu çok büyük bir rakam. Avrupa’da birçok ülkenin nüfusundan oldukça fazla bir sayı bu. Bu arada ülkemizde ortalama yaş da 79,16.
Seçimsiz geçecek uzun bir süremiz var. Bu sürede ağırlığın ekonomiye verileceğini söylüyor Cumhurbaşkanı.
Ülke olarak yer altı ve yerüstü imkanlarımız oldukça fazla ve her şeyden önemlisi de beşeri sermayemiz oldukça gelişti.
“Almanya’nın en az üç katı olan güneşimiz,
dağlarımızda ve denizlerimizde yeterli rüzgârımız,
üç yanımızdaki denizlerimizin dalgası,
boğazlarımızın muhteşem akıntısı gibi kaynaklarımızın toplamı dünya ölçeğinde dördüncü sırada,”
Yeraltındaki enerji ambarlarımızı da göz ardı etmemeliyiz.
Bütün bunlara ilaveten, Bor madeninde dünyadaki kaynakların %72’sine sahibiz. Bor madeninin, artık geleceğin temel enerji kaynağı hidrojene de, en verimli depolama ve kullanım şansı verdiğini biliyoruz.
Suyun farklı metotlarla ayrıştırılması sonucu elde edilecek Hidrojen için en iyi sistemin Bor vasıtasıyla olduğunu söylüyor uzmanlar. Keza pil üretimi için Bor ayrı bir özelliğe sahip.
“Mevcut araçların bile %50’’yi aşacak tasarruf ve güç sağlamasına giden yegâne yolun hidrojenden geçtiğini, üstelik bu kulvarda %99.9 saflıkta hidrojen üretmeye dair uluslararası patentin, Çin’de atölyesi olan, çok değerli bir Türk vatandaşına ait olduğunu, bu tekniğin Toyota, onun cihazını hibrit araçlarında kullanıyor olduğunu bilmek lazım.”
Nuri Demirağ, Ziya Özel, Necmettin Erbakan bu ülkede yeterince faydalanılamamış birkaç değerlerimizdir. Halbuki yalnız bunlara yeterince değer verilebilmiş olsaydı; uçak, ilaç ve motor ihtiyacımızın büyük bir bölümü karşılanmış olacak ve belki de şu anda fert başına gelirimiz 40-50 bin dolarlar seviyesinde olacaktı.
Savunma Sanayi Müsteşarımız İsmail Demir Beyi de İHA, SİHA ve diğer yeni enstrümanlar vesilesiyle anmak gerekir. Fikri Işık Beyi yerli otomobil konusunda hayırla yad etmek gerekir diye düşünüyorum
“Anadolu, bir kıtanın sahip olabileceği bütün “ekosistem ve habitat” özelliklerine tek başına sahiptir.
Ülkemiz “biyolojik çeşitlilikte” 27 AB ülkesinin toplamından daha zengindir.
AB Ülkelerinin toplamının “flora çeşidi” 11.000 civarında iken, sadece ülkemizde bu sayı 12.000’e ulaşmıştır. Silah sanayiinin mali kapasitesini geçebilen ilaç sanayiinin temel hammadde toplamının en az yarısını, tıbbi bitkilerden elde ettiğini unutmamalıyız.
AB Ülkelerinin tümünde “fauna yani en küçüğünden en büyüğüne canlı hayvan ve böcek çeşidi” 60.000 iken, ülkemizde bu sayı 80.000’dir.
Ülkemiz aynı zamanda; aynı anda 3 coğrafik bölgenin özelliklerini üzerinde bulunduran, dünyadaki 3 ülkeden birisidir.”
Dünyanın en zengin ve jeopolitik olarak da en stratejik topraklarında yaşarken, doğrusu fakirlik bize yakışmıyor. Elbette bu güne kadar çok önemli işler yapıldı ve fert başına gelirimiz 10.000 dolar oldu. Yetmez. Seçimsiz geçecek süreyi iyi değerlendirebilirsek, ülkemiz “orta gelir tuzağı”ndan çok rahatlıkla çıkabilir diye düşünüyorum.
NEVZAT ÜLGER