FAİZSİZ BANKA-RİSK SERMAYE ŞİRKET
İlgilisi ya da ilgisizi, kiminle konuşursanız konuşun, gelirin dağılımında adil olunamamasının da, kalkınmanın tabana yayılamamasının da temelinde faiz vardır diyor.
Uluslar arası sömürgecilik de, yüksek enflasyon da hep faizden meydana gelmektedir diyor herkes.
İşin garibi bütün sorunlara faizin yol açtığını söylüyor toplum ama çözümü de yine faizli sistemde arıyor. Böyle yapınca da faizi ekonomik olarak meşrulaştırmış oluyor toplum.
Dünya hızla faizsiz sisteme doğru dönüşüyor ama faizden en çok dert yanan ülkeler hala faizden uzaklaşamadılar, işin garibi vazgeçeceklerine ilişkin karineler de az.
Aslında yakın geçmişte, ilimizde, bir sivil toplum kuruluşunun organizasyonunda konuya dair önemli şeyler söylenecekti ama girişim yarım kaldı.
Eğer bu organizasyon gerçekleştirilmiş olsaydı;
1-Faizli uygulamalarda, yüksek faizin de, düşük faizin de yalnız servet sahiplerine yaradığı anlatılacak ve esas olanın, faizin azaltılması değil, ortadan kaldırılmasına ilişkin öneriler sıralanacaktı.
2-Faizi yalnız günah diyerek reddetmenin ötesine geçilerek, insan merkezli ekonomik sistemin nasıl inşa edileceği anlatılacaktı.
3-Dünyada ve tarihte faizsiz uygulamalardan, günümüze uyarlanmış uygulamalar anlatılacaktı.
4-Bankacılıkta faizli sistemle, faizsiz sistem arasındaki farklar üzerinden, faizsiz bankaların neler yapacakları sıralanacaktı. Likidite oranları üzerinden yeni pencereler açılacaktı. Hedef paranın alınıp satılması değil, risk almanın şekli anlatılacaktı.
5-Risk sermaye şirketlerinin işleyişi anlatılacak, Halk Bankası’nın risk sermaye şirketine dönüşümü izah edilecekti. İzalesine zaten başlanmış olan meşhur MacMillan boşluğunun doldurulması etraflıca konuşulacaktı.
6-Ne modern hukukta ne de İslam hukukunda sermaye havuzu oluşturulmasına mani olacak herhangi bir yasak olmadığına göre geniş plaselerin önünde herhangi bir engel de yok demek denilecek ve açılımı anlatılacaktı.
7-Faizsiz uygulamalarda günümüz şartlarına uygun metotlar sergilenecekti. KOBİ uygulamalarına önem atfedilecek, bu arada ileri teknoloji için risk sermayesinin önemi vurgulanacaktı.
Konu uzatılmaya müsait ama meramı anlatabildim umarım.
Yalnız faizli sistemle düşünebilen insanlarla ciddi bir kalkınma sağlanamaz. Keza bir takım laf oyunları ile İslami model diye kendi menfaatlerini düşünen insanlarla da bu iş zor demektir.
İlginç bir olay var bu gün dünya uygulamalarında; İslam ekonomisi ilkelerini Müslüman olmayanlar uyguluyorlar.
Sonuç olarak mudinin de zihniyet değişikliğine ihtiyacı vardır, iş adamı veya yatırımcıların da.
Mudi risk paylaşımını göze almalıdır.
İş adamı veya yatırımcı da kar-zarar paylaşımını kabul etmelidir.
“Depozit zihniyetin” değiştirilmesine şiddetle ihtiyaç var. Depozit zihniyet değiştirildikçe yeni müteşebbisler ve yeni mudiler ortaya çıkar.
İhtiyaç duyulan şey, faizsiz banka değil, risk sermaye şirketleridir.
NEVZAT ÜLGER