YAVUZ NEDEN MISIR SEFERİNE ÇIKTI?
İnsanın yaratılması ile biyolojik evrim sona erdi. Onun yerine sosyal/toplumsal evrim başladı. İnsanın kendisinde değil de bilgisinde ve yaptıklarında evrim başladı. İnsanın dünyaya gönderilişinden bu güne kadar, diyelim ki 16.000 yılda, insanın sosyal hayatının geçirdiği safhaları göz önüne alabilirsek konu daha güzel anlaşılır.
Değişimin gündemden düşmemesi tarih boyunca en çok hükümdarları rahatsız etmiştir. İçtihat kapısını kapatan hükümdarlar, Kur’an’ın bu öğretisini bin sene unuttular. Onlara göre en büyük mesele iktidar mücadelesiydi. Kendi açılarından haklıydılar ama toplumun düşünen insanlarının farklı bir yol takip etmeleri gerekiyordu. Sonuçta da sanayi ve teknolojik olarak ilerlemiş bir Batı ve bu değişimi yakalayamamış bir Doğu toplumu meydana geldi.
İtirazı ve itirafı önemseyen Batı bu ilkeyi aldı ve ilim ile sanayide uyguladı, bugünkü Batı uygarlığı doğdu.
Batı dünyası bunu uygulamak zorunda idi. Çünkü el sanayisi ile iş yapamıyordu, zorunlu olarak makine sanayisine geçti. İngiliz James Watt, 1765’te % 80 enerji tasarrufu sağlayan buhar makinesini yaptı. Bu, sanayi devriminin başlangıcı olarak kabul edildi.
Doğu’da ise yazılı eserlerin matbaada basıldığı ilk resmi tarih 1727’dir diyor kayıtlar. Keza Isaac Newton, evrensel çekim yasalarını formülleştirdiği ‘Philosophié Naturalis Principia Mathematica’ kitabını 1687 yılında yayımladı ve klasik mekaniğin temelini oluşturdu. Halbuki biz Heysem ‘in yerine Da Vinci’yi referans olarak almayı daha rasyonel bulduk. Oysa Pisagor’un takipçiliği anlamında Heysem, Leonordo Da Vinci’den daha fazla gündemdeydi. Dahası, Da Vinci, Heysem’in takipçisi olduğunu rahatlıkla kendisi ifade ediyordu. Neticede bir taraf sanayileşmenin fitilini ateşlediği tarihte, diğer taraf toplumsal okuma için yeni adım atıyordu.
Unutmayalım, devletlerin gücü ekonomideki güçlerinden gelir. Ekonomik olarak zayıf olan ülkeler, finansman sorunu çeken ülkeler, ekonomileri güçlü ülkelere tabi olurlar.
Sayın Cumhurbaşkanımızın seçimlerden sonra “Türkiye İttifakı” diye işaret ettiği birlik çağrısı oldukça önemlidir kanaatimce. Nasıl ki hem ülkemizin kurtuluşunu ve cumhuriyetimizin kuruluşunu birbirimize kenetlenerek başardıysak, bugünlerden de böyle çıkarız. Hepimiz el birliği yaparak hem demokrasiyi hem de ekonomiyi güçlendireceğiz. Ekonominin düzelmesi için hukuk ve adalet sisteminin biraz daha güçlenmesi gerekiyor.
İngiltere’de parlamentonun kesin kuruluş tarihi 1295 olarak kabul edilir.
Osmanlı Devleti ise 1299 yılında Osman Gazi tarafından kuruldu. Esasen itirafı ve itirazı olan bir toplum olmanın önündeki barikatların kaldırılması durumunda aradaki mesafenin rahatlıkla kapatılacağını düşünüyorum.
Nitekim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank; “TOBB ve beş babayiğit, yerli otomobil için bir araya gelmişti. Bu senenin sonunda bir ön prototip ortaya çıkacak. Daha sonraki yatırımlarla da 2022 yılında biz yerli otomobilimizi yollarda göreceğiz. Gecikme yok, yıl sonu prototip hazır. 300’ün üzerinde ürünün yerlileştirilmesine ilişkin çalışmalarımız da son aşamaya geldi. Bu ürünleri yerlileştirmek istiyoruz. Firmalarımıza gelin başvuru yapın diyeceğiz” ifadeleriyle adeta yürek soğuttu. “Kaynak anlamında bir sıkıntı yok, şu an itibariyle bir yabancı kaynak arayışı da bulunmuyor” dedi sayın bakan. Yerli otomobil, teknolojimizi dönüştürecek bir kaldıraç esas itibaryle.
Anlaşılan o ki; önümüzdeki seçimsiz dönemin tek gündem maddesi “yatırım” olacak. Gerek yerli otomobille, gerekse bu 300 kalem ürünün yerlileştirilmesi ile fert başına GSMH 20-25.000 dolarları aşacaktır inşaallah.
NEVZAT ÜLGER