BAHATTİN DANIŞ’IN VEFATI VE İMAM EFENDİ
Elazığ’da yaşayıp yaşı kırktan fazla olanların çoğu rahmetli Av. Bahattin Danış’ı tanır. Bahattin Bey bir dönemin ünlü bir avukatı, kötülük bilmeyen çelebi bir insandı.
Ahmet Bahattin Danış 1937 /Karakoçan doğumludur. Karakoçan eşrafından Abdurahman Bey ile İmam Efendi (Osman Bedreddin Erzurumi)nin kızı Nuriye Hanımın çocuklarıdır. Kendisinin dört tane de kız kardeşi vardır. Halil bilginoğlu ve Giyasettin Erdem enişteleridir. Kendisi İmam Efendi’nin torunudur. Meraklısı için kaydedeyim; İmam Efendi’nin Bahattin, Muhittin, Nurettin ve Ziyaeddin adlarında dört oğlu ve Nuriye isminde de bir kızı vardır. Elazığ’da en tanınan oğlu eski Ağır Ceza Reisi Ziyaeddin Uz Bey’dir. Ziyaeddin Uz Beyin de dört kızı ve bir oğlu vardır. Kızları Mualla Hanım Tahir Öztürk’le, Semra Hanım Selahattin Pamukçu ile, Hülya Hanım Mehmet Kaymaz ile evli olup dördüncü kızı da Nejla Hanımdır. Oğlu ise Milli Savunma Bakanlığı Kalite Yönetiminde görevli kimya mühendisi Mehmet Beydir.
Bahattin Danış 1961 yılında Hukuk fakültesini bitirmiş, stajının ardından 1962 yılında da avukatlığa başlamıştır.
Bahattin Bey 1962 yılında, Çemişgezek’te savcı olan dayısı Ziyaeddin Uz Beylerde misafir olarak bulunduğu sırada, gördüğü bir rüyaya atıf yaparak iki güzel ve hayırlı olayı gerçekleştirmiştir. İlki dayısının evinde misafir bulunduğu o günde, dayısının komşularının kızı Leyla Hanımı görür ve beğenir. Elazığ’a dönünce annesine, dayılarında misafir olarak bulunduğu sırada gördüğü “Leyla Hanımla evlenmek istediğini” söyler. Belli girişim ve merasimlerin ardından da evlenirler. Bahattin Beyle Leyla Hanım’ın Ömer, Selami ve Eyüp adlarında üç erkek evlatları vardır. Ömer Danış ünlü bir müzisyendir. Bahattin Bey sonraları “Bahai” mahlası ile “Hayatımın Gazeli” diye bir şiir yazar ve orada eşinden bahsederken;
“Derd-i dilim anlatsam herkes beni Mecnun sanır /
Aşık-ı Leylayem ben, aşkım beni sağar, bardağ eyler .“ diyerek sevgisinin şiddetinin devamına vurgu yapar.
Misafir olarak bulunduğu Çemişgezek’te, dedesi olan Nakşi tarikatının meşhur Şeyhi İmam Efendi için “DEDEME” diye bir şiir yazar. Aslında orada gördüğü bir rüya bu iki olayın da sebebi olur. Bahattin Bey’in dedesi Nakşi şeyhi İmam Efendi; Halid-i Bağdadi, Ali Septi, Mahmud-u Samini silsilesinin, kendi vefat tarihi olan 1924 yılına kadarki şeyhidir. İmam Efendi Çemişgezek’te 16 yıl imamlığın ardından Harput’a yerleşmiş ve ömrünün sonuna kadar Harput’ta kalmıştır. Bahattin Danış’ın gördüğü rüya üzerine dedesi İmam Efendi için gazel tarzında yazdığı bu şiirini kendi el yazısından hiçbir değişiklik yapmadan bu makaleye aktarıyorum:
DEDEME
Gönül mir’atına baktım da artık pası tutmuş
Gönül kuşlarına sordum da ona yası tutmuş.
Ol yârin yakınıyam; lâkin çok uzaklardayım
Gittiği nurlu yolu hep gayrın eşhâsı tutmuş.
Etrafında hep halka olanlar cemâlinde
Tatmışlar vuslat şarabından bolca, tası tutmuş.
Hasta gönüller fedâ olmuş önünde diz çöküp
Bu hakikat yolunu müridan nası tutmuş.
Gönlümün münzevi mabedinde mihraba doğru
İncizaba kapılıp Hâlık’ın ziyâsı tutmuş.
Görmemiş derd-i dil nûr-i mübin yüzünden
Dünya ve ukba tahtında “O”nu Mevlâsı tutmuş.
Dil-i bimârına devâ arama tabiplerden
Hasta gönüllere merhem diye duası tutmuş.
Cemâl-i yâri temaşa ki nasip olmayacak bize
Seni bu vecde gark eden ulvî rüyâsı tutmuş.
“Gülizar”ındaki pınardan bir katre içenler
Kalplerini onun hakiki tecellâsı tutmuş.
Gönlümün mabedinde tetviç eyle rehnümânı
Sezadır bu taç ona, seni “O”nun davâsı tutmuş.
Kalmış şimdi ehli “Gülizar” onsuz artık uzlette
Bu hicranzede gönlü zerre-i nûr-i inikâsı tutmuş.
Cemâl-i yâre ukbâda eğer visal istersen Bâhâ
Yolunda gidenler mekârim-i ihlâsı tutmuş.
Şiir 16 Ocak 1962 tarihinde Çemişgezek’te yazılmış. Yine meraklısı için şiirde geçen “Gülizar”, sonraları neşredilen İmam Efendi’nin manzum yazılarının bulunduğu “Gülzar-ı Samini” adlı kitabının adıdır.
Bahattin Danış’ı yazmak işin doğrusu hem kadirşinaslık adına hem de birçok insanı yad etmek adına iyi oldu. Bahattin bey 23 Temmuz 2019 tarihinde vefat etti. Allah rahmet etsin.
NEVZAT ÜLGER