BÜYÜYEN TÜRKİYE DURDURULAMAZ
Yakın komşulara ve İslam dünyasına bakıldığında, Türkiye bir istikrar adası olarak görülmektedir. Son yıllarda Türkiye’nin istikrar içinde geliştiğini ve kalkındığını herkes fark ediyor doğrusu. Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarıyla, huzuruyla, güvenliğiyle örnek teşkil ediyor. Çok değil, 35 sene önceki Türkiye’nin haliyle bu günkü Türkiye kıyas dahi edilemez. Birileri de bu yapılanları kıskanıyor.
21. yüzyıla Türkiye olarak çok iyi girdik. Ekonomik göstergeler, rakamlar her şey ortada. Herkesin kapısındaki arabalar… araba fazlalığından sokakta artık araba park edecek yer bulmakta zorlanıyorsunuz. Oturduğumuz evlerin inşaat ve kullanım kalitesi arttı. Bunlar hepimizce bilinen ve sevindiren şeyler. Meydana gelen sorunları gidermek, merkezi hükümetten daha ziyade yerel yönetimlerin görevi zannederim.
Ülkeleri ve medeniyetleri farklı kılan temel özellik, medeniyetleri oluşturan inancın, insana, çevreye, eşyaya ve yaratıcıya bakışını şekillendiren ilkeleridir. Medeniyetler esas itibariyle, yetiştirdikleri insanlar, ortaya koyduğu eserler, çekilen sıkıntılar ve insan başarılarından oluşan birer halitadır. Her medeniyet elbette insanlık alemine katkılarda bulunmuştur. Edward Said’in ifadesi ile “medeniyetler sürgünde de yaşarlar.” Bu nedenle de medeniyet kavramını salt Batı’ya mal ederek düşünce üretmek, biraz da savaşlara ve sömürgeciliğe davetiye çıkarmaktır. İsrail’in Filistin halkına yaptığı son alçaklıkta, İslam ülkelerinin yöneticilerinin aymazlığının payı az mıdır? Kaç tanesi Türkiye kadar hassas davranabildi?
Türkiye’nin 21.yy’a gelinceye kadar uzun bir süre değerinin çok önemsenmediği bir dönemi vardır. Bu değer 21.yy’la birlikte artık iyice önemsenmeye başlanmış, hem Batı ile ilişkilerinde hem de bölgeye bakışında bu perspektif öne çıkmaya başlamıştır. Türkiye artık stratejik değerlendirmeler yaparken hem kendi medeniyetini hem de dünya jeopolitiğini dikkate almaktadır. Emperyal olmak böyle bir şeydir.
Batı, Türkiye’nin bu uyanışını engellemek adına 21. yy’ın on beş yıllık ilk diliminde en azından bizim bildiğimiz yedi tane darbe girişiminde bulunmuştur. Yaşadığımız terör olaylarına arka çıkanlar ise artık sır değil.
Yeni bir Türkiye inşa ediliyor. Rahmetli Turgut Özal, ’21. yüzyıl Türkiye asrı olacak’ demişti. Şu an o günleri yaşıyoruz. Yüzyılı, ”Türkiye asrı” yapabilmemiz için adaletin tesisine ve gelirin adil dağılımına dikkat etmemiz gerekiyor.
Orta boy işletme fikrinin bu toplumda yer etmesi şarttır. İnsan yüzlü kalkınma ancak orta boy işletmeler eliyle sağlanabilir. Orta boy işletmelerin üretimlerinin toplamından büyük işletme imalatları elde etmek hem daha sağlıklı, hem de daha kolaydır. Bu fikirlerin kök salması için zamana ihtiyaç vardır. Ancak doğru tercih yapabilmek için, ülke yöneticilerinin de doğru tercih yapmaları şarttır. Unutmayalım; “İnsanlar ülke yöneticilerinin düşünce kütüklerine yazılırlar.”
NEVZAT ÜLGER