ASLINDA OKUYORUZ
“Aslında Okuyoruz: Türkiye’nin Güncel Okuma Kültürü Araştırması” başlıklı bir panel düzenlendi. 38. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı kapsamında düzenlenen etkinlikte “Türkiye Okuma Kültürü Haritası” açıklandı. Panelde konuşan Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır; “Türkiye’de kitap okuma oranı 2008’den 2019’a kadar yüzde 30’dan yüzde 42’ye yükseldi” dedi. Buna göre okuma oranı 2008’den 2019’a yüzde 12 oranında arttı diyor Ağırdır.
Elbette hayattan ve ülkeden umutluyuz. Kendi gözlemlerimize takılı kaldığımız için çoğu zaman bütünü gözümüzden kaçırıyoruz. Türkiye’de 2008’den bu yana elimizde sayılar var. Arzuladığımız hızda olmayabilir ama elimizdeki 11 yıllık bütün sayılarda her şey iyiye doğru gidiyor. Burada da, kitap okuma oranında da aynı şeyi görüyoruz.
30 yaş altı 19 milyon gencin en az yarısından fazlası, şehir efsanelerindeki gibi beceriksiz çocuklar değil, dünyaya açık, hayata açık ve başarmak için çırpınan çocuklar.
Batı Avrupa’da sosyal medyanın etkisiyle görselliğin ağırlık kazanması nedeniyle gençlerde kitap okuma azalırken, bizde tam tersi her ikisi birden artıyor. Çünkü bu gençlerin başarılı olmak için okumak ve kendilerini geliştirmenin dışında şansları yok.
Türkiye gecikmiş bir modernleşmeyi yaşıyor. Son 11 yılda 2008’den bu yana dahi yüzde 10’a yakın insanımız bulunduğu şehirden göç etmiş. 1980’den bu yana yetişkin nüfusun yarısı göç etmiş. Oldukça yüksek oranlı bir mobilizasyon. Modern tarihte hiçbir Batı toplumunda böyle bir hareket yok. 60-65 milyon yetişkin, 15 yaş üstü nüfusun yarısı 1980’den bu yana bulunduğu yerden göç etmiş.
2008’de apartmanlarda oturanlar yüzde 30 iken 11 yılda yüzde 60’a çıkmış.”
Bu mekansal değişimin toplumun zihin dünyasının da değiştirdiğini ve etkilediğini belirten Ağırdır, “İstesek de istemesek de, gündelik hayatın ritmindeki değişmeyle beraber gündelik hayat pratiklerimiz de değişiyor. Bir yandan bireyselleşiyoruz ama bir yandan da kalabalıkların içinde sosyalleşmeye çalışıyoruz.
Mekansal değişimden dolayı artık komşularımızı tanımıyoruz, aynı binada oturuyoruz ama komşumuzun ismini bilmiyoruz.” şeklinde konuştu.
Sosyal medyada takip edilen kişilerle ilgili apartman komşularından daha çok şey bilindiğini aktaran Ağırdır, “Çocuklarımız da biz de şimdi sosyal medyada takip ettiğimiz insanlarla komşuluk ilişkisi kuruyoruz. Bu apartman tarlaları içinde, mahalle kavramının olmadığı bir yerde mahalle kitapevlerinin hayatta kalması da çok zor.”
Türkiye’de gençlerin daha fazla okuduğu sonucunun çıktığı araştırmaya göre, okuma oranının yüksekliğinde birinci etken aileden gelen destek. Okuma Kültürünü Yaygınlaştırma Platformu tarafından gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarının derlenerek, gelecek haftalarda detaylı olarak açıklanması bekleniyor.
Basılı kitapların yanı sıra gazete, dergi ve çevrim içi yazılı içerik gibi her türlü okunabilir materyal puanlama kapsamına dahil ediliyor.
Dünyada en çok kitap okunan ülke olarak liste başında yer alan Hindistan’da her vatandaş, haftada ortalama 10 saat 42 dakika kitap okuyor. İkinci sırada yer alan Tayland’da kişi başı haftada ortalama kitap okuma süresi 9 saat 24 dakika olurken, üçüncü sırada yer alan Çin’de ise halk haftada 8 saatini kitap okuyarak geçiriyor.
Listede en çok kitap okunan diğer ülkeler sırasıyla Filipinler (7 saat 36 dakika), Mısır (7 saat 30 dakika), Çekya (7 saat 24 dakika), İsveç (7 saat 6 dakika), Fransa (6 saat 54 dakika), Macaristan (6 saat 48 dakika) ve Suudi Arabistan (6 saat 48 dakika) şeklinde sıralanıyor.
Türkiye, haftada ortalama 5 saat 54 dakika okuma süresiyle listenin 18’inci sırasında yer alıyor.
Bir ek bilgi; dünyada en çok Kur’an-ı Kerim ikinci olarak da İncil okunuyor.
NEVZAT ÜLGER